ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            

  

Ozan İhlasi Şiirleri 13


Tüh Dersin

Ne yolcular geldi geçti bu handan
Menzile varmadan tüh dersin sen de
Eğleşmedi kimse bu boş mekânda
Giderken bir derin ah dersin sen de

Bir ömür çalınır o güzel gayda
Gördün ki hiçbir şey sağlamaz fayda
Her şey ele kalır sense hay hayda
Anlarsın geç olur vah dersin sen de

Düşünüp derince yorma hiç kafa
İnsan doğduğunda girmiştir safa
Peşinde cellâdın gelmez insafa
Gücüm yeter deme eh dersin sen de

Gidenleri düşün kimlerdir kimdir
Bir damla nutfeden fani ekimdir
Eken de mahsulde bil ki Hekim’dir
Varınca yanına peh dersin sen de

İHLÂSÎ düşünsen sen bir beşersin
Hesap günü yaptığına şaşarsın
Tahta ata binersen de aşarsın
Omuzdan omuza deh dersin sen de...>>


Türklük

Milletleri şöyle ayara vursak
Ayarın en başı Türklüktür Türklük
Hangi kuyumcuya sarrafa sorsak
Altının bir eşi Türklüktür Türklük

Tarih sahnesinde vitrinde yeri
Şiarı insanlık hedef ileri
Ta ki Teoman’dan Cengiz’den beri
Erliğin tek düşü Türklüktür Türklük

Diz çöktü önünde beyaz zencisi
Türkler insanlığın cevher incisi
Dünyada İslam’ın rehber öncüsü
Dinin temel taşı Türklüktür Türklük

Adalet merhamet dolu özünde
Mevlana sözünde Yunus izinde
İnsanlığı yakan fitne közünde
Mazlumun gözyaşı Türklüktür Türklük

Uhrevi de sensin dünyevi de sen
Gönüller Fatihi fetihi de sen
Hoca Yesevi’nin izinde giden
Evliyanın aşı Türklüktür Türklük

Zalimin üstünde Tanrı kırbaçı
Nerede var ise üzüntü acı
Gölgende rahattır ana ve bacı
Korkağın telaşı Türklüktür Türklük

Cevherim Türklüktür yolu Turan’dır
Nefsim İslam yaşar solum Turan’dır
Göğsümde gül açar gülüm Turan’dır
BEKİR’in tek düşü Türklüktür Türklük...>>


Ucuzluk

Eğer güce taparsan Allah’ı unutursun
İnsan önce kendini değerli kılmalıdır
Benliğini kutsalı billahi unutursun
Haktan yana olarak halk ile kalmalıdır

Şan şöhretin uğruna şeye girmek ucuzluk
Kırk kılık değiştirip köye girmek ucuzluk
Zemzem olmak dururken meye girmek ucuzluk
Kişiliğin ararken az vakur olmalıdır

Eğilecek baş varsa Allah için eğilsin
Ya İslam’ı bilmiyon ya Müslüman değilsin
Burası dünya beyim yatacağın değil sin
Nefesin hesabı var nefsini bölmelidir

Mazlumu unutursan kulu senden davacı
Zülfikar’ı unutsan Ali senden davacı
Desen ki mürşidim var veli senden davacı
Adam gibi yaşayıp insanca ölmelidir

Köleler pazarlarda satılmıştır satılır
Sade çoban değişir yeni yoza katılır
İş bitince tutulup bir kenara atılır
Nice örneği vardır ibreti almalıdır

Su misali akarsan herkes senden içecek
Eğer yanlı olursan yanlı seni seçecek
Yarısı alkış tutsa yarısı da geçecek
Gidişat yanlış ise doğruyu bulmalıdır

Nice tahtlar yıkıldı nice sultan yok oldu
Bundan önce de güce takla atan çok oldu
Batıl kayıp ederken kazanan da hak oldu
Aklından köleliği çıkartıp silmelidir

ALLAH'tan başkasından hiçbir çıkar beklemem
Seksen milyon baş tacım başka sayı eklemem
İHLÂSİ hele vebal hiç sırtıma yüklemem
Herkesi kucaklarım milletim bilmelidir...>>


Umman İçinde

Sular taşa vurup köpük saçınca
Ben beni bağladım umman içinde
Damla bana kucağını açınca
Dolandım çağladım umman içinde

Kaç kaptan kaç kaba gizlendim girdim
Kaç dağları aştım kaç deniz gördüm
Gezdim geldim yine kendime erdim
Oturdum ağladım umman içinde

Kalemsiz yazılmış o yazı bende
Karın da sütün de beyazı bende
Kıştaki hikmetin ayazı bende
Kaç mevsim eğledim umman içinde

Bazen buhar oldum bazen de yağdım
Yerde zerre oldum göklere değdim
Kaç gövde üstünde kaç dalı eğdim
Kaç yara dağladım umman içinde

Nice dalgalandım bendimden taştım
Nice sakin kaldım ben bende coştum
Kaç âlem dolaştım kaç dünya aştım
Derde em sağladım umman içinde

Tükenmez bir suyum akmaz pınarım
Ölçülmez biçilmez bir tek kenarım
İHLÂSÎ’yim yatağımda yanarım
Yandım kül tığladım umman içinde...>>


Unutma Beni

El salladım veda ettim giderken
Kuzular melerken unutma beni
Harmanlar sürülüp mevsim biterken
Buğdayı elerken unutma beni

Senden ayrılırken sende bir yanım
Kerpiç evdi benim sarayım hanım
Sevgisiz şefkatsiz çürüyor canım
Ellere gülerken unutma beni

Ne bu özlem bitti ne keder bende
Çizgiler oluştu buruştu tende
Efkâr bastı beni hemen her günde
Uykuyu bölerken unutma beni

Karlar eriyip de kargın olunca
Gezdiğim koyaklar çiçek dolunca
Üveyikler ibibikler gelince
Bir dilek dilerken unutma beni

BEKİR der her bayram geçti karalı
Yara aldım gurbet ele varalı
Hasretin bağrıma durdu duralı
Gözyaşın silerken unutma beni...>>


Uzak Durduk

Eleştirdik âlemi kendimize bakmadık
Gözümüzün içinde olana uzak durduk
Karanlık dünyamıza bir çırayı yakmadık
Kâinatı yaratıp bilene uzak durduk

Şaşmamalı olana ibreti alan var mı
Sebep nedir diyerek düşünüp dalan var mı
Çalışmadan kazanıp abad olanı var mı
Küfüre yoldaş olduk kılana uzak durduk

Hal ehlini dışlayıp zorbaya alkış tuttuk
Başımıza geleni ne de çabuk unuttuk
Zorbanın zehirini bal yerine çok yuttuk
Lokmasını bizimle bölene uzak durduk

Olur olmaz işlerle başımız girdi derde
Cehalet hüküm sürer aramızda o perde
Derdimize çareyi aradık başka yerde
Kapımızı çalıp da gelene uzak durduk

İHLÂSÎ özümüzü elemeli ezmeli
Dört cihete bakarak tüm olanı sezmeli
İki günlük dünyada adam gibi gezmeli
Kötüye alkış tuttuk gülene uzak durduk...>>


Ülkü Ülkü

Bir ela gözlüden alacağım var
Gel de muradımı ver ülkü ülkü
Gönülden gönüle gizli bağım var
Sinemden gülleri der ülkü ülkü

Gamzesi gül hilal kaşı yay gibi
Gerdanı benli de yüzü ay gibi
Aktı içerime coşkun çay gibi
Çağladın içimde gör ülkü ülkü

Kaç gündüzden güneş aştı saymadım
Ben kavlime sadık kaldım caymadım
İHLÂSÎ’yim murat alıp doymadım
Toprağı üstüme ser ülkü ülkü...>>


Varılmaz Eyvah

Parça parça olur sevenin gönlü
Sızısı derinde görülmez eyvah
Sırat gibi kıldan yapılmış köprü
Karşıya bir türlü varılmaz eyvah

Ağlatır sildirmez gözün yaşını
Yastığa koydurmaz gece başını
Yürekte pişirir hasret aşını
Seven sevdiğine darılmaz eyvah

Yârin sinesinde derilmez güle
Diken ibrişimden evla bülbüle
Şahin yuvasında biten sümbüle
Kanatsız uçmadan erilmez eyvah

Yanar yüreğimin sönmez çırası
Gözü gözümdeyken uzak arası
İHLÂSÎ’nin içten kanar yarası
Dikiş tutmaz merhem sürülmez eyvah...>>


Varsın

Kâinatı yaratan sen
Gökte varsın yerde varsın
Derde derman aratan sen
Ruha düşen nurda varsın

Yoktur cismin yüzün yoktur
Görüyorsun gözün yoktur
Geziyorsun izin yoktur
Kuvvet veren ferde varsın

Susan dilde çıkan seste
Sonsuz hızda ve aheste
Girip çıkan tüm nefeste
Şah damarda darda varsın

On sekiz bin âlem senin
Her şeyin var yok bedenin
Gizem senin var nedenin
Sır olsan da burda varsın

Tüm semavat ateş küre
Su katmanı akan dere
Mutlak sensin sende süre
Can içinde serde varsın

Adın büyük şanın yüce
Bilinmeyen vardır nice
Akıl bilim kalır cüce
Canlı cansız sırda varsın

Hayat fani toprak maya
Bütün emek gider zaya
Can verensin damla suya
İHLASÎ’de serde varsın...>>


Vay Beni

Çok yeldim de bu dünyada boş çıktı
Faydasını göremedim vay beni
Ben yaptıkça gizli gizli hep yıktı
Devranını süremedim vay beni

Doğduğumdan beri beni izlemiş
Dört yanımı yorgan gibi yüzlemiş
Ne yamanmış her sırını gizlemiş
Bu sırrına eremedim vay beni

Mala mülke canla başla sarıldım
Hay ettikçe ferim bitti yoruldum
Kendim kızdım yine kendim darıldım
Tek kapıdan giremedim vay beni

Felek bozdu düzenimi fendimi
Fark etmedim kaç kez yıktım bendimi
Ölçtüm biçtim bugüne dek kendimi
Hesabını veremedim vay beni

Ara sıra ben kendimi yokladım
Sadakati yüreğimde sakladım
El açıp da kapısında bekledim
Hünerimi seremedim vay beni

İHLÂSÎ'yim gece gündüz dolaştım
Dere tepe nice dağdan yol aştım
En sonunda kara yere ulaştım
Karşısında duramadım vay beni...>>


Ya Gaflet İçinde Ya Uykudayım

Kendimi bileli beni aradım
Ya gaflet içinde ya uykudayım
Bilemedim ben ne işe yaradım
Ya gaflet içinde ya uykudayım

Gözüm açtım etrafıma bakındım
Fani cürmüm ile tavır takındım
Şükretmedim her halimden yakındım
Ya gaflet içinde ya uykudayım

Olanları seyreyledim oturdum
Miskin miskin bu ömrümü bitirdim
Yaşantımı çok sorguya yatırdım
Ya gaflet içinde ya uykudayım

Bir kılda çözülür insanın geni
Toprağa dokundum su yaktı beni
Bir değil beş değil kırdım dümeni
Ya gaflet içinde ya uykudayım

El vermez ki zaman geriye dönsem
İçerimde yansam içimde sönsem
Hele İHLÂSÎ’yim bu da ben isem
Ya gaflet içinde ya uykudayım...>>


Yakar Ülkü Ülkü Deyi

İki gözüm iki çeşme
Akar ülkü ülkü deyi
Gece gündüz yollarına
Bakar ülkü ülkü deyi

Gör feleğin hünerini
Kesti dizimin ferini
Şu sineme hançerini
Çakar ülkü ülkü deyi

Geçti ömrüm zar içinde
Yandı durdu har içinde
Bir ülküsü var içinde
Yakar ülkü ülkü deyi

İHLÂSÎ’yim kanar yaram
Dağlar yol ver yâre varam
Hasret bende buram buram
Kokar ülkü ülkü deyi...>>


Yakışmaz

Ömür bir nefese bağlanmış iken
Mağrurlanıp gezmek yakışmaz bana
Eceldir canları bedenden söken
Bir can dahi üzmek yakışmaz bana

İnsanın içinde dünyası yaşar
Deh atına biner kör nefis koşar
Bir gündüzden belki bin güneş aşar
Boş deryada yüzmek yakışmaz bana

Anlaşılmaz bir muamma burası
Uzun yoldur iki kaşın arası
Güçlünün güçsüzün gelir sırası
Öyle insan ezmek yakışmaz bana

İHLÂSÎ’yim kaç haddeden süzüldüm
Diri diri defalarca yüzüldüm
Gönül kalemiyle arşa yazıldım
Artık kem söz yazmak yakışmaz bana...>>


Yalandır

Saklanır boşa
Benzer sert taşa
Sultansa başa
Yalandır yalan

Tezip giderse
Bakar bir körse
Ben şahım derse
Yalandır yalan

Sahtekâr kişi
Kapar girişi
Alış verişi
Yalandır yalan

Geçmişi kara
Çıkarı para
Sevdası yara
Yalandır yalan

Selâm salarsa
Yolu bulursa
Dostu olursa
Yalandır yalan

Meydana girse
Varını verse
Rakibi serse
Yalandır yalan

İHLASİ kansa
Bu dünya yansa
Cenneti sunsa
Yalandır yalan...>>


Yana (Tecnis)

Elbet bir gün sarar kara yer seni
Yer altında yılan çıyan yer seni
Felek de kahreder en son yer seni
Dünyan sınırlıdır baştan bu yana

Hayatta insanca yaşam sürmeli
Kötüleri diyar diyar sürmeli
Bir yar sev ki kaşı gözü sürmeli
Dönsün gider iken yönü bu yana

Sanki o yüreğin kalaylı kazan
Girdiğin yarışta yarışı kazan
Hakk’ın huzurunda rızayı kazan
Zulmün binası yok dön gel bu yana

Sevgim muhabbetim kimsesizlere
Dünyayı duymayan o sessizlere
İHLASÎ kurbandır daim sizlere
Bir gariban için bin defa yana...>>


Yanan Gelsin

Çıktım gidiyorum ya Hak diyerek
Beni dost bilenler izime gelsin
Yılanı delikten çıkarmak için
Güzel sohbet ile sözüme gelsin

Nefsimi zerrede sınarım her gün
Haktan bir damlada kanarım her gün
Ben benim dışımda yanarım her gün
Beni bende bilen közüme gelsin

Mâsivadır seni alan O Hak’tan
Hak yarattı bir nutfeden hiç yoktan
Yazılmıştır künyen ezelde çoktan
Yalan diyen varsa yüzüme gelsin

Yetmiyor mu yeri göğü yaratmış
Kul ederek seni sende aratmış
Gündüz ışık gecesini karartmış
Benliği bırakan hizama gelsin

Neden inkâr neden şirke koşarsın
Gücün ne ki aslan olup coşarsın
Bir canınla hep haddini aşarsın
Nefsini yenenler tezime gelsin

BEKİR der Kayyûm’dur dengede tutar
Her canlı varlığın nabzında atar
Dünyada yaşayan toprakta yatar
Hikmeti bilinmez gizime gelsin...>>


Yanılgı

Uyanıklık yapıp milleti yolar
Kimi saf görürse atar kazığı
Makamla parayla muhterem olur
Kâr ettim diyenler bil ki yanıldı

Teraziye hızlı vurup tartanlar
Ucuz etiketi bilip yırtanlar
Çalarak serveti çokça artanlar
Ben yuttum diyenler bil ki yanıldı

Arsaları yandaşlara ayıran
Dost akraba her kim varsa kayıran
Yağ çekeni tıka basa doyuran
Ben tattım diyenler bil ki yanıldı

Gidemem dediği yerlere gitti
Avanta bulunca başında bitti
Kul hakkını yiyip kenara itti
Ben yettim diyenler bil ki yanıldı

İyi malı ön tarafa koyardı
Arkasından kötüleri dayardı
Kazık atıp her geleni soyardı
Ben sattım diyenler bil ki yanıldı

Etleri incikle budundan yedi O
yerken açlıktan miyavlar kedi
Garip yalvardıkça git ordan dedi
Ben battım diyenler bil ki yanıldı

İşte bu BEKİR’in tespiti bakın
Sizler de haksızlık yapmayın sakın
Ecel her saniye gelmeye yakın
Ben süttüm diyenler bil ki yanıldı...>>


Yar Yana

O yar yana ben yana
Zülüf düşmüş bir yana
Dediler yârin küsmüş
Bedenim oda yana

Gül ediyor güle naz
Bir anlasa Gülenaz
Gidip de selam verdim
Ben olsaydım gülen az

Gün geçti aya döndü
Gidiyor suya Döndü
Ömrümden ömür gitti
Çemberim boşa döndü

Kına yakmış çift ele
Koy eleğe un ele
Sevdiğim yaktı beni
Ne diyeyim ben ele

Küser mi gül dikene
Bekçidir gül dikene
İHLASÎ hayran oldum
Gül tutup gül dikene...>>


Yara Bağladı

Sen gideli gurbet ele nazlı yar
Bağrıma bir diken batıp duruyor
Kara bir talihim bir de ahdim var
Kendimi yoluna saldım giderim
Gülmeyen yüz ile gülmez bahtım var
İçim göze göze yara bağladı

Sabah karşılaştım tutuştum harbe
Aman vermez felek çatıp duruyor
Dostum dediğimden yedim hep darbe
Derdin ummanına daldım giderim
Sensiz geçen günüm bana ah u zar
Bir ela göz beni yâra bağladı

İHLASÎ’yim zaman beni savurdu
Gurbetten gurbete atıp duruyor
Hasretin yüreğim yaktı kavurdu
Ben de gam yükünü aldım giderim
Haramla âlemin dolmuş avurdu
Düz yolu götürüp yara bağladı...>>


Yaradan Yârim

Yediyi yetmişi yüzü yarattı
Yetmezi yetiren Yaradan yârim
Yuvada yavruyu yüzü yarattı
Yatmazı yatıran Yaradan yârim

Yakuttan yapının yapanı yeter
Yolcu yolun yaylasında yaz yeter
Yıldızım yürekte yücedir yeter
Yitmezi yitiren Yaradan yârim

Yaptığı yapısı yerli yerinde
Yalvar yakar yanlışına yerinde
Yaza yaza İHLÂSÎ yaz yerinde
Yutmazı yutturan Yaradan yârim...>>


Yaralaman

İdam edin kurşun sıkın
Beni sözle yaralaman
Dünyayı başıma yıkın
Beni tozla yaralaman

Bugün derdim dünden derin
Esiriyim kederlerin
Bal yerine ağu verin
Beni özle yaralaman

Hiç içmedim öyle mestim
Dört bir yana dönüp estim
Kırmak dökmek değil kastım
Beni közle yaralaman

Özde çiçek balda tadım
Dost doldursun bu miadım
Binlerce anılır adım
Beni yüzle yaralaman

Mülayimdir garip yapım
Gelenlere açık kapım
Dost bildiğim çeksin ipim
Beni bezle yaralaman

İHLÂSÎ’yim dur diyemem
Kefenden başka giyemem
Vurun kırın hiç gam yemem
Beni gözle yaralaman...>>


Yare Var

Yâr yürekten yere sunarsa oda
Kül olup yanarsın düştüğün oda
Düşen od’a yanıyor
Söndür oda yanıyor
Çaresi sende güzel
Aşktan o da yanıyor
Ateş düşsün öze yansın yâr oda
Çaresizce çeşit çeşit yara var

Dolan gel dağların arka yüzünü
Güle döner o yar gülden yüzünü
Gülden düşen gül üşür
Gül yârin gülü üşür
Canan candan ötedir
Eller nice gülüşür
Gören yoktur yârin iki yüzünü
Görür isen âşık var git yâre var

Yaz geçti güz geçti yol kışa döndü
Çarka soktu kader kul naaşa döndü
Başa döndü başyazar
Dönmese de ne yazar
Gelen Mevla’dan gelir
Hem okutur hem yazar
İHLASÎ yüzünü o Hakk’a döndü
Gittiğin kara yer git de yara var...>>


Yârenin Özü

Öz dediğin öz
Verenin özü
Özlediğin öz
Görenin özü

Seherde serde
Göz vermiş ferde
Görünmez yerde
Girenin özü

Yüceden yüce
Gündüzle gece
Sessiz gizlice
Saranın özü

Anında vardır
Canında vardır
Yanında vardır
Duranın özü

Gülde gül arar
Her işte karar
Evreni sarar
Varanın özü

Ateşte yanmaz
Döndürür dönmez
İHLASÎ sönmez
Yârenin Özü...>>


Yargıladım Beni Bende Aradım

Bir mahkeme kurdum hâkim de benim
Yargıladım beni bende aradım
Aramadım başka yerde bir suçu
Yargıladım beni bende aradım

Kapımı lüzumsuz biri çalınca
Bela ve musibet gelip bulunca
Sıkışıp da başım darda kalınca
Yargıladım beni bende aradım

Tevekkülüm noksan eksik şükürüm
Bakıyorum amma bakar bir körüm
Huzur sokağında yok ise yerim
Yargıladım beni bende aradım

Ne nimetler verdi yedim unuttum
Aldandım kör nefse şeytanı tuttum
Yüzlerce kaybettim binlerce battım
Yargıladım beni bende aradım

Verdiğim kararda durup kalmadım
Sivilce acıttı hiç ders almadım
Hep ağladım amma neden gülmedim
Yargıladım beni bende aradım

İHLASÎ düz yolda düştüm kaç kere
Dağlar yol vermedi geçtim çok dere
Ak ile karayı seçtim habire
Yargıladım beni bende aradım...>>


Yarım Kalır

Sen yarattın bu ölümlü dünyayı
Yaşam başlar canda öz yarım kalır
Seyreylesen n’olur güneşi ayı
Güzele doymadan göz yarım kalır

Kimi tomurcukta çiçekken solar
Kimi on beşinde gam keder dolar
Kimini zamansız bir ölüm bulur
Maksuda varmadan söz yarım kalır

Binlerce güzellik milyonca çeşit
Hakkın sadasını gönlünle işit
Nimetle mühleti değilse eşit
Kısacık ömürde haz yarım kalır

Kaçış yoktur sana canı verince
Her şey benim dersin bakıp görünce
Beklenmedik dert içeri girince
Sarmak şöyle dursun naz yarım kalır

Duman bürür altı kardır dağların
Daha baharında solar bağların
Düşün çocuk gençlik bütün çağların
Yorulur dizlerin düz yarım kalır

İHLASÎ der gerçek ömür çok kısa
Her saniye her dakika hep tasa
Doymadan gözünde kalmaktır yasa
Baharın kış olur yaz yarım kalır...>>


Bu bölümde toplam 350 adet Ozan İhlasi şiiri bulunmaktadır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

 

 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com