ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            

  

Ozan İhlasi Şiirleri 7


Gülüm Kırılmış Kökünden

Girdim bağım talan olmuş
Gülüm kırılmış kökünden
Neyim varsa yalan olmuş
Dalım kırılmış kökünden

Zehir verin bal istemem
Gülistandan gül istemem
Yâr zülfünden tel istemem
Belim kırılmış kökünden

Arzuladım sunam dedim
Senin için yanam dedim
İçip içip kanam dedim
Dilim kırılmış kökünden

Arşa dayandı avazım
Silinmiyor alın yazım
Çalmaz artık suskun sazım
Telim kırılmış kökünden

İHLÂSÎ’yim uzak aram
İçerimde derin yaram
Söylesene nasıl saram
Elim kırılmış kökünden...>>


Gün Sattı Bize

Oturdum düşündüm bugünkü hali
Üç beş kanı bozuk kin sattı bize
Olana seyirci bizim ahali
Giden de gelen de bin sattı bize

Başörtüye mücadele veren ben
Ölümüne kör kavgaya giren ben
Türk’üm diye her zulümü gören ben
Yobaz da dinsiz de din sattı bize

Reklam ile maddiyata tapalı
Her haltı işliyor başı kapalı
Yalan memlekette pirim yapalı
Geriye dönerek dün sattı bize

Kafede parklarda dudak dudağa
Sansarlar tilkiler dadanmış bağa
Sesini çıkarmaz Müslüman ağa
Şişenin içinde cin sattı bize

Telefonla her işini görüyor
Hemi çet yapıyor hemi yürüyor
Başına da başörtüyü bürüyor
Yıllarca ağlayıp ün sattı bize

İnancı yaşamak olamaz böyle
Yönü İslam olan gülemez böyle
Menzilini arar bulamaz böyle
Yönünü şaşırmış yön sattı bize

İHLÂSÎ gâvura gücenme aman
Müslüman bağrında tütüyor duman
Kimler hüküm sürer hayli bir zaman
Doğmadık güneşten gün sattı bize...>>


Güzel Yapmış

Nakış nakış kâinatı
Yapan usta güzel yapmış
Yer küreyle semavatı
Yapan usta güzel yapmış

Gül yüzlerde gülden ağı
Ağacı dalı budağı
Güzelde kaş göz dudağı
Yapan usta güzel yapmış

Bilinmiyor nedir çapı
İki cihan farklı yapı
Dört bir yanı açık kapı
Yapan usta güzel yapmış

Çeşit çeşit madenlerin
Ateşi kor suyu serin
Özü yufka kalbi derin
Yapan usta güzel yapmış

Deniz kara birleştirmiş
Her nesneyi yerleştirmiş
Hayat verip gürleştirmiş
Yapan usta güzel yapmış

Ayet ayet beyanatı
Kuşu uçuran kanatı
Arıdaki o sanatı
Yapan usta güzel yapmış

Görünmeyip kendi gören
Vara yoga gizli giren
İHLASÎ’ye bir can veren
Veren usta güzel yapmış...>>


Güzeller Güzeli

Gülistanda gamze gamze
Gider güzeller güzeli
Gonca gülden güzel gördüm
Gider güzeller güzeli

Gidip girsem gonca güle
Gülfidanım gayri güle
Garip gezdim güle güle
Gider güzeller güzeli

Gam gemisi geldi geçti
Gülmek günden güne güçtü
Gör İHLASÎ gamla göçtü
Gider güzeller güzeli...>>


Güzellerin Güzeline Bin Selam

Kirpiği kaşına nazar eyleyen
Güzellerin güzeline bin selam
Bu canımı benden bizar eyleyen
Güzellerin güzeline bin selam

Güllerden çok zarif edası olan
Bülbülden de güzel sedası olan
Öldürür gönlümde sevdası olan
Güzellerin güzeline bin selam

Yürüdüğü toprak yollar kıskanan
Bin bir çiçek açan dallar kıskanan
Elbise giymiş de allar kıskanan
Güzellerin güzeline bin selam

Güneş sönük kalır yüzün görünce
Derdini çekerim derdi derince
Ya vuslata ya maksuda erince
Güzellerin güzeline bin selam

Gözleri cihanın asumanında
Melek çirkin kalır yârin yanında
Yaşar İHLÂSÎ’nin tatlı canında
Güzellerin güzeline bin selam...>>


Hak (Müstezat)

Gülü püryan bizar-ı canan var ben de gâh
Bulur canım felah

Seyreyle âlemi cihan zar sen de eyvah
Gez âlemde seyyah

Kaşı keman âbâd olmuş çok yâr sende günah
Tertemiz yüzü mah

Derman sende güman sende har sende penah
Dersin derinden ah

Dökme didenden yaşı ey sar sen de sabah
Gece var simsiyah

Şehri sultana girince çeker yer sende ah
Bulursun bak felah

Girersen yolcu yoluna dön sen de Peyman
Menzilde güman

Ey İHLASÎ sen seni sende ara da bak
Sen görünen Hak...>>


Haksızlığa Boyun Eğmedim Eğmem

Haksızlığa boyun eğmedim eğmem
Asıtılar kestiler yüzdüler beni,
Gönül Kâbe diye hatıra değmem
Ben insan oldukça üzdüler beni

Kimine akıllı kimine deli
Beni sürükledi gözümün seli
Mansur dara düşmüş benden evveli
Bağlayıp bağlayıp çözdüler beni

Kimi tepeledi kimi taşladı
Kimi dili ile kaç kez haşladı
Birisi bitirdi biri başladı
Ezdiler eleten süzdüler beni

Dost dediğim bu bağrıma ok vuran
Görmedim dar günde yaramı saran
Düşünce kalmıyor yar ile yaran
Kazma kürek ile kazdılar beni

Ne bu gün yarın nede ezeli
İHLASÎ dünyayı gezdim gezeli
İnsanda cenneti sezdim sezeli
Cahiller kusurlu yazdılar beni...>>


Hamalca

Derin bir tünelden geçtim ki öyle
Gezdim bu dünyayı boşa hamalca
Hayatın zehrini içtim ki öyle
Süzdüm gözyaşımı boşa hamalca

Geleceği benim diye düşledim
Gergefimi ilmik ilmik işledim
Ekin olup biçilmeye başladım
Kazdım kara yeri boşa hamalca

Güneşteki ziya gözde noktadır
Yere göğe sığmaz varda yoktadır
Yüküm dermanımdır sırrı çoktadır
Yazdım neyim varsa boşa hamalca

Katre katre deryaları doldurur
“Ol” deyince canlı cansız oldurur
Hamalın derdine derman buldurur
Çözdüm amma geçti boşa hamalca

Canda can ruhta ruh bildiğim o Hak
Baştan sona gezip geldiğim o Hak
Şükrüyle şad olup güldüğüm o Hak
Tozdum dağdan dağa boşa hamalca

Dünyanın yükünü bil ki hak ettim
Zor olsa da şu gönlümü pak ettim
Derdime şükredip iltihak ettim
Ezdim İHLÂSÎ'yi boşa hamalca...>>


Hasan

Sallan git deseler naneyi yersin
Altı ay içere de besili Hasan
Hırlayarak dişlerini bilersin
Kuyruğu kıçında kısılı Hasan

Saldırıp havaya girer bilirim
Taş atmadan bize ürer bilirim
Boşuna saldır sürer bilirim
Tasması boynunda asılı Hasan

Bilesin gerçekler saklanamıyor
İHLASÎ kötüler aklanamıyor
Diken gül yerine koklanamıyor
Kulağı kökünden kesili Hasan...>>


Hatırlanmaz

Bir musibet olmayınca
Hatırlanmaz yüce Allah
İnsan zorda kalmayınca
Hatırlanmaz yüce Allah

Dert gelip de üzülmeden
Sıra sıra düzülmeden
Gözünden yaş süzülmeden
Hatırlanmaz yüce Allah

Kaza bela gelmeyince
Yere vurup çelmeyince
Bir sevdiğin ölmeyince
Hatırlanmaz yüce Allah

Oğlu kızı bakmayınca
Takmaz ise felek kanca
Can yanınca anlar anca
Hatırlanmaz yüce Allah

Hesaplamaz hiç fukara
Uğramadan kul zarara
Düşmeyince kişi dara
Hatırlanmaz yüce Allah

Sinek gezer vız vız eder
Mikrop sürer uçar gider
Olmayınca o can heder
Hatırlanmaz yüce Allah

Okuyan ders alsın güya
Yaz İHLASÎ değil rüya
Can düşmeden bil hay hayâ
Hatırlanmaz yüce Allah...>>


Hava, Su Ve Toprağı

Arar arar bulmazsın
Hava, su ve toprağı
Yok, olunca alamazsın
Hava, su ve toprağı

Olmazsa olmazdır hava
Su can verir toprak yuva
Göremedim ki bedava
Hava, su ve toprağı

Her güzellik üçünde var
Bir birinin için de var
Gezegenin kaçında var
Hava, su ve toprağı

Biri anası gıdamın
Biri sebebi vedamın
Üçü nimeti HÜ damın
Hava, su ve toprağı

Sular yıkarken ölümü
Toprak yetirdi gülümü
Başa koymuş fen bilimi
Hava, su ve toprağı

İHLASÎ canda gizlersin
Hikmetini var izlerin
Bunun üçünü özlersin
Hava, su ve toprağı...>>


Hedefini Bil

Kendini arayıp bulmak istersen
Baş üstünde baş olmayı hedefle
Bir saraya duvar olmak istersen
Taş üstünde taş olmayı hedefle

Mazlumlara sarıl incitme sakın
Uzaklar seninle olur en yakın
Yakınını kolla tavrını takın
Zalimlere kış olmayı hedefle

Manevi uhrevi hazla dolarak
Aradığnı yüreğinde bularak
Hakk’a yönel halk içinde kalarak
Hak yolunda yaş olmayı hedefle

Anlasınlar derin ol sen derinde
Ağır taştan ağır ol sen yerinde
Görünürsen insan gibi görün de
Güzellere düş olmayı hedefle

Evvel ve ahirin arası hayat
Düşün ki dolaştım ettim seyahat
İHLASÎ yüreğin paylaşır heyhat
Fakirlere aş olmayı hedefle...>>


Helal Edin

Bastığım topraklar gittiğim yollar
Hakkınızı helal edin siz bana
Konuştuğum insan sevdiğim kullar
Hakkınızı helal edin siz bana

Elimde olsaydı yol gitmez idim
Ben kendimi bilsem hiç bitmez idim
Basıp da toprağı incitmez idim
Hakkınızı helal edin siz bana

Ben de bir faniyim değilim özel
Kokladığım çiçek sardığım güzel
Bilmeden çiğneyip ezdiğim gazel
Hakkınızı helal edin siz bana

Eğilip suyunu içtiğim pınar
Gölgesinde uyuduğum o çınar
Üzdüm diye sizi içerim yanar
Hakkınızı helal edin siz bana

Bilerek bilmeden kırdıklarım var
Şaka dahi olsa vurduklarım var
O kadar incitip yorduklarım var
Hakkınızı helal edin siz bana

Ben özür dilerim anlayan anlar
Nefsime kapılıp üzdüğüm canlar
Yarenler yoldaşlar bütün mihmanlar
Hakkınızı helal edin siz bana

İHLASÎ’yim her gündüzden gün aşar
Volkanlar fışkırır ummanlar taşar
Bilseniz içimde dünyalar yaşar
Hakkınızı helal edin siz bana...>>


Helali Kazanmak

Her yaptığın işin hakkını verip
Helale özenmek büyük marifet
Ektiğin tohumdan hasadı derip
Helale uzanmak büyük marifet

Namus de emanet yaptığın işe
Haram lokma asla değmesin dişe
Nefessiz bırakıp taş olur döşe
Helalde gezinmek büyük marifet

Yazma büyük ama kıymetli oya
Kavak uzun balta bakmıyor boya
Yaşantın benzesin berrak bir suya
Helale bezenmek büyük marifet

İblis kardeş olur nefsi azdırır
Bütün günahları sana yazdırır
İştahı kabartır niyet bozdurur
Helali sezinmek büyük marifet

BEKİR der karınca örnektir sana
Çalış helalinden benze sen ona
Mesai bitip de gelirken sona
Helali kazanmak büyük marifet...>>


Hele

Çağı yakalayıp bilim üretip
Türkiye’m uzaya çıkmalı hele
Bilginimiz yüksek ilim üretip
Uzaydan dünyaya bakmalı hele

Uçmalı tayyare kuş gibi gökte
Nam salmalı makineli tüfekte
Kalmamalı içimizde bu ukte
Bilimde meşale yakmalı hele

Madenleri ince ince işleyip
Çağlar açan bir devleti düşleyip
İcadı imanla birlik eşleyip
Füze yapıp göğe çakmalı hele

Ülkem lider olup lider kalmalı
Yıldızlara astronot salmalı
Orada savaşa hazır olmalı
Gezegene düşman tıkmalı hele

Bilişim tekniği gerekli çağa
Önünde diz çökme gülme alçağa
Eşit olsun artık maraba ağa
Gelirler bütçeye akmalı hele

Gaflet uykusunu üstten atmalı
Yerli malı üretmeli satmalı
Bu devleti (G) sekize katmalı
Silkinip yerinden kalkmalı hele

Geleceği görmeliyiz bilerek
Tüm millet devlete omuz vererek
Hep kardeşçe sarılarak gülerek
Uzanan dost eli sıkmalı hele

İHLÂSÎ hayalim hep gerçek olsun
Milletimin gönlü huzurla dolsun
Düşmanın çatlasın yüzleri solsun
Çalışıp engeli yıkmalı hele...>>


Her Dakika

Gözüm açtım zaman saydı
Her dakika her saniye
Sıralayıp safa koydu
Her dakika her saniye

Ölüm yaşamla imece
Çalışırlar gündüz gece
Yalan dünya bir bilmece
Her dakika her saniye

Can bedenle haklaşıyor
Siyah teller aklaşıyor
Son yolculuk yaklaşıyor
Her dakika her saniye

Tatlı kepeğim azalır
İnsan insanı baz alır
Yolcu yolunda hız alır
Her dakika her saniye

Ebedi yurtta kalmaya
Gerçek menzili bulmaya
Gidersin toprak olmaya
Her dakika her saniye

Düşünürsen ince ince
Mezar kazarlar derince
Dar odada yat serince
Her dakika her saniye

Gurbet gezdim diyar diyar
Güneşi gediğe dayar
Batmak için saat sayar
Her dakika her saniye

BEKİR beze dürecekler
Hesabını görecekler
Neyin varsa soracaklar
Her dakika her saniye...>>


Her Gelen Fakirin Sırtına Biner

Bu dünya döndükçe devranı döner
Kimine bal sunar kimine acı
Her gelen fakirin sırtına biner
Kimi hâkim olur kimi davacı

Bazısı varlıkta yüzer mi yüzer
Yoksulluk yiğidi ezer mi ezer
Bazısı kaç tatil beldesi gezer
Kimi ev sahibi kimi yabancı

Sudaki buharı ayıran kudret
İsa’yı babasız doğuran kudret
Yoksulu yoklukla yoğuran kudret
Kimisi kör görmez bizde inancı

Çoğuna arkını bağlamış akar
Zengin döker saçar İHLÂSÎ bakar
Mazlumun feryadı dünyayı yakar
Kimi haramidir kimi kervancı...>>


Her Satırın Başında

Sayfa sayfa yazdım sevda yelini
Gözyaşım var her satırın başında
Adım adım gezdim gurbet elini
Hatırı var her hatırın başında

Çıkıp yollarımı beklesin diye
Gülşenden gül verdim koklasın diye
Kurutup koynunda saklasın diye
Kokusu var her ıtırın başında

Sulara söyledim sessiz aktılar
Kuşlara söyledim gökten baktılar
Ocak ocak ateşlerde yaktılar
Küllerimden gül yetirin başında

Dolaştım dünyayı gezgin değilim
Çok çile çektim de bezgin değilim
Cefalar etse de üzgün değilim
Ben ölürsem yâr getirin başında

Her sayfada başa yazdım adını
Gecelerde düşe yazdım adını
İHLÂSÎ’yim taşa yazdım adını
Sevdasını al götürün başında...>>


Hikmet Aynasına Nazar Eylesen

Hikmet aynasına nazar eylesen
Solun sağda sağın solda görünür
Esrarını Çözebilsen söylesen
Hak hakikat garip kulda görünür

Kader var ya ondan öte yazgı yok
Kâinatın dönüşünde çizgi yok
Hu sesinden daha güzel ezgi yok
Sabrı sukut ile dilde görülür

Bahar desen o gelimin ibreti
Yazı desen o talimin ibreti
Kışı desen o ölümün ibreti
Beş mevsimi ince dalda görünür

Göğü yere yeri göğe baktıran
Yıldızları gökyüzüne taktıran
Kor düşürüp yürekleri yaktıran
Baktığında diken gülde görünür

İHLASÎ yim kaç âleme ışıdım
Dünya dengim Âdem benim yaşıdım
Kuru çölden ummanları taşıdım
Serapta görünü çölde görünür...>>


Hür Vicdanınız Olur

Okumakla bak adam adam olmuyor beyim
Aklınız düşünürse, hür vicdanınız olur
Doldurma sular ile kuyu dolmuyor beyim
Cehalete uyarsan, kör vicdanınız olur

Bakarak görmüyoruz gözlerimiz kapalı
Duyduğumuz sağırca piyonu şah yapalı
Hiç yüzümüz gülmedi doğru yoldan sapalı
Yeryüzünde adil ol yar vicdanınız olur

Adaleti hâkim kıl terazi bince tartsın
Kılı kırk yardırın ki kefesi dince tartsın
İbresi doğru olsun dili de ince tartsın
Eğer yanlış tartarsa zar vicdanınız olur

Zulümle abat olmaz hakkaniyet olmalı
Kin garezi bırakıp kalbe selam salmalı
İnsanca doğdun amma daim insan kalmalı
Emek güzel olunca ter vicdanınız olur

Damla damla sel olup bir deryaya akmadan
İncittik çıkar için kul hakkına bakmadan
Karanlık aydın olmaz içten çıra yakmadan
Boşuna zaman geçer kir vicdanınız olur

İHLASÎ’yim eşikten eğilerek geçerim
Bin kez düşünürüm ben ancak bir kez biçerim
Doğru olamaz isem nasıl sırat geçerim
Ahirin berbat eder yer vicdanınız olur...>>


İbret Al

Hiç havai gezme dâr-ı dünyada
Bahar gelir geçer güz var sonunda
Olanca nimeti varı dünyada
Uzanma harama köz var sonunda

Emeksiz ekini biçerim sanma
Kanatsız kuş olur uçarım sanma
Boşuna sıratı geçerim sanma
Kutnu kumaş giysen bez var sonunda

Polat olsan bükülürsün ibret al
İlmek ilmek sökülürsün ibret al
Sallamadan dökülürsün ibret al
Divana çıkacak yüz var sonunda

Dudakların kurur dilin dolaşır
Dermanın kesilir yolun dolaşır
Omuzlar üstünde salın dolaşır
Ölüm aşikâr da giz var sonunda

Meydanlarda merdan olur gidersen
Hakikat ehlinden dolar gidersen
Maddeyi mânâda bulur gidersen
İHLÂSÎ’ye bitmez düz var sonunda...>>


İbretname

Almadın mı bunca ölenden dersi
Düşen yaprak kuruyan dal bir ibret

Mezarlıklar şehri bunun kapısı
Boz toprakta çürüyen can bir ibret

Dünya malı senin idi ne oldu
Ateşlerde eriyen var bir ibret

Güzellik Hak’tandır gençlik ne hoştur
Yaşlanıp da farıyan kul bir ibret

Dünya döner iken değişen mevsim
Zamanını arayan var bir ibret

Mahlûkatı yaratıp da yaşatan
Gece gündüz tarayan bir ibret

Düştüğümde benim gölgem yanımda
İHLASÎ’yi koruyan var bir ibret...>>


İçimdeki Hasret Bitince Gardaş

Şu bizim Sivas’ın ücra köyünde
Şen olur bacalar tütünce gardaş
Irgat yola düşer çoban yol alır
Seherde horozlar ötünce gardaş

Tandırlar yanıp da kazanlar kaynar
İbibikler öter serçeler oynar
Oluğundan suyu coşturur pınar
Gelin kız helkeyi tutunca gardaş

Bir başka görünür koyaklar dağlar
Yeşile bürünür bahçeler bağlar
Ağaç filiz verir dereler çağlar
Bahar gelip kışlar bitince gardaş

Dört bir yandan insan akar yaylaya
Kayalar yamaçtan bakar yaylaya
Sürü sökün eder çıkar yaylaya
Kuzuyu koyuna katınca gardaş

Tabiat anadır canlıyı besler
Erişir mevsimler barışır küsler
Bin bir çiçek çıkar toprağı süsler
Nevruzlar çiğdemler yetince gardaş

Sular köpük saçar taşlardan aşar
Gurbette bu gönlüm garipçe yaşar
İHLÂSÎ şad olur sevinir coşar
İçimdeki hasret bitince gardaş...>>


İçinde

Güneş zirveye çıkarken
Döner çemberin içinde
Gölge güneşi yakarken
Yanar çemberin içinde

Akıl almaz nasıl denge
Her gök cismi bir yörünge
Canlı cansız girer cenge
Kanar çemberin içinde

Gece biter gündüz başlar
Gezegenler o gök taşlar
Tur kusursuz gider işler
Kenar çemberin içinde

Evrende hep vesaire
Bilinmeyen sır saire
Yolu daire daire
Döner çemberin içinde

Her nesnenin görevi var
Ne az ne çok hepsi karar
Gece gündüz kendin arar
Fener çemberin içinde

Mikron milim şaşsa eğer
Bir birine hepsi değer
Kör göz bunu görmez meğer
Sınar çemberin içinde

Ummanların içinde can
Düşünürsen şöyle bir an
Zerre bile olmaz ziyan
Sunar çemberin içinde

Felsefe ve metafizik
Sonsuz bir yol ince çizik
Döner Hakk’a nazik nazik
Siner çemberin içinde

Gücün yetmez aklın yetmez
Rahmetinde nimet bitmez
BEKİR damla boşa gitmez
Pınar çemberin içind...>>


İHLÂSÎ Olunca

Mânâ ummanına saldım salımı
Engininde doldum boşaldım ben de
Ey erenler sorun benim halımı
Menzildeki dosttan kış aldım ben de

Dikenim gülümden ayrı duruyor
Dudağım dilimden ayrı duruyor
Mezarım ölümden ayrı duruyor
Âdem’den ezeli yaş aldım ben de

Yolcuyum yol oldum ezildim erdim
Ölçülmez biçilmez bir kaba girdim
Baştan sona kadar hep hesap verdim
İHLÂSÎ olunca baş aldım bende...>>


Bu bölümde toplam 350 adet Ozan İhlasi şiiri bulunmaktadır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

 

 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com