|
|
Aşık Fedai
Benim bir esmerim vardır
Nazar mektebin içinde
Onsuz bana dünya dardır
Sezer mektebin içinde
Der Fedai bilir sözü
Biraz da esmerdir yüzü
Aytenim Osman'ın kızı
Gezer mektebin içinde
|
1930'da Artvin'nin İşhalbir (şimdiki adı Kalburlu) köyünde doğdu. Asıl adı Ahmet Acar'dır. Aşıklık geleneğini babası Aşık Yanari'den öğrendi. Babasının ve halasının çocuklarının etkisiyle bağlama, ud ve cümbüş çalmaya başladı. İlk gençliğinden itibaren şiir
yazmaktadır. Aynı dönemde yöredeki İdris adlı bir aşıkla yaptığı deyişmeden sonra Fedai mahlası aldı.
Askerdeyken sevdiği kızın başkasıyla evlendirilmesi üzerine köyünü terkederek Bursa'ya göçtü. Yaklaşık 9 yıl orada yaşadıktan
sonra İstanbul'a yerleşerek 18 yıl değişik işlerde çalıştı. Bu dönemlerde yaşadığı ve karşılaştığı birçok olaya ilişkin şiir yazdı.
Şiirlerinde genellikle özlem ve sevgi konularını işleyen Aşık Fedai, daha sonra Burgaz'e yerleşti.
2001 yılı sonunda Bursa'da bir huzurevinde yaşamaya başladı.
Aşık Fedai'nin bu araştırmada yeralan tüm şiirleri ilk kez yayımlanmaktadır.
|
Çocuklar
Koca Çoruh boş duruyor
Göle dökülen çocuklar
Bahçeleri bırakmışlar
Yola dökülen çocuklar
Dert sıkıntı bilmemişler
Medeniyet görmemişler
Sağ tarafta durmamışlar
Sola dökülen çocuklar
Der Fedai düş imişler
Başı yeşil kuş imişler
Sudan çıkıp üşümüşler
Mola dökülen çocuklar
Sermiyas
Kıymadım dövüşte Eşko canına
Bilemem ki sonu n'olur Sermiyas
Her giden de zamanının yanına
Orada aklıma gelir Sermiyas
Senden ayrılanda ben bir günahtım
Sevdiğim yanından her an ıraktım
Madem ki ben seni kalpten bıraktım
Şimdiyse kimlere kalır Sermiyas
Uzaktan konuşsam beni dinlemez
Aşkı bilmez sevda nedir inlemez
Şimdi cahil aklı kesip anlamaz
Birgün sevdiğim bilir Sermiyas
Böyle kötülükle çıkmıştır ismim
Kim idi acaba bu işte hasmım
Arasa üç köyü bulamaz mislim
Ben gibi nerede bulur Sermiyas
Fedai sanırsın badesin içmiş
Birgün de söylerler köyünden kaçmış
Sevdiğim duysa ki benden vazgeçmiş
O gün merakından ölür Sermiyas
Mektebin İçinde
Benim bir esmerim vardır
Nazar mektebin içinde
Onsuz bana dünya dardır
Sezer mektebin içinde
Yandım Ustanın kızına
Bakın dilberin nazına
Siyah zülfün mah yüzüne
Düzer mektebin içinde
Bu sözlerimin yeridir
Söz söyleyenin yaridir
Tam dört seneden beridir
Bezer mektebin içinde
Bu güzeli nerde bulem
Şirin huyun nasıl alem
Elinde var kağıt kalem
Yazar mektebin içinde
Ben biliyorum yaşını
Kendi pişirir aşını
Öğretmen kıza kaşını
Büzer mektebin içinde
Bu aşk serimi yormasa
Gelip karşımda durmasa
Birgün de beni görmese
Kızar mektebin içinde
Sevdiğim bana gelirse
Sevdiğimi de bilirse
Hangi gün keyfi olursa
Azar mektebin içinde
Dünyada çok şeyler vardır
Hepisinden iyi yardir
Haftada bir tatil vardır
Pazar mektebin içinde
Der Fedai bilir sözü
Biraz da esmerdir yüzü
Aytenim Osman'ın kızı
Gezer mektebin içinde
Zamanı Geldi
Sayarım gününü hafta doluyor
Köyüme gitmenin zamanı geldi
Yar ile her türlü işler oluyor
Can cana katmanın zamanı geldi
Ona göz dikenler söker kortları
Dünyada tanımam cömert mertleri
Yar elinden aldım türlü dertleri
Her derdi atmanın zamanı geldi
Fedai aşkından bir iş göremez
Uzak olduğundan gidip varamaz
Çocuk büyüdükçe yarsiz duramaz
Yar ile yatmanın zamanı geldi
Yitirdim
Yitirdim nazlı yarimi
Bulsam araya araya
Sermiyas'ın tüm sözleri
Derman yaraya yaraya
Yollar ırak koydu beni
Unutturdu bana günü
Korkma yar bırakıp seni
Gitmem Kore'ye Kore'ye
Der Fedai dilim ile
İy'lik yapam elim ile
Ben her gece gülüm ile
Girsem nereye nereye
Benim Olsa
İstemem dünyada namussuzluğu
Üç adam yanında ar benim olsa
Allahtan dilerim daima bolluk
Yoksulluk görmeden var benim olsa
Asla razı olmam ayırt edenden
Hayır olmaz yüz çevirip gidenden
Yazın bahçesinde olan fidandan
Ayvasın istemem nar benim olsa
Yar yoluna canım feda kılarım
Eğer okunmazsa yazar silerim
Yaratandan tek bir dilek dilerim
Benim istediğim yar benim olsa
Ziyade
Yarın ki haline kurban olduğum
Bugün güzelliğin dünden ziyade
On beş gün izinin on beş ay geldi
Hasretlik olur mu bundan ziyade
Kıskanırım sana söz vuran olur
Aşığın var ise saz vuran olur
Güzelsin korkarım göz vuran olur
Nazarlık takmalı andan ziyade
Güzellik kaplamış herbir yanını
Söyletirsin şöhretini şanını
Mevlam kötülerin alsın canını
Sana ömür versin günden ziyade
Fedai sizlere kendini sunsa
Aldanıp sözüne inanıp kansa
Alem ateşine aşkına yansa
Seni seven olmaz benden ziyade
Olmayınca
Bir kimse boş yere akşam eder mi
Bir işe o işe kar olmayınca
O kimsenin gözü daima açtır
Evvelden elinde var olmayınca
Felli kötünün mü kahrı çekilir
El buğday tarlana nasıl ekilir
Utanmaz çekinmez ne sıkılır
Namusu vicdanı ar olmayınca
Her kocaman kaya sırtta taşınmaz
El oğludur senin işin düşünmez
Soğuk olsa bile kolay üşünmez
Dağların başında kar olmayınca
Evvel değil miydin sen benim yarim
Sana verecektim ben bütün varım
Ben böyle bahçeye bahçe mi derim
O bahçede ayva nar olmayınca
Kimi müftü olur kimi de kadı
Kimi hasret kalır kimi de şadı
Yaparsan düğünü olur mu tadı
Davul zurna horon bar olmayınca
Fedai özlüyor daim pirini
Düşün ahirette kendi yerini
Sevip alamazsan eğer birini
Yanmaz mı yüreğin yar olmayınca
|
|
Yarim
O kadar işlerin yalnız görülmez
Meç tutup otları biçersin yarim
Sıcaktan sıkılıp serin istersen
Göğsünde düğmeni açarsın yarim
Sevda olamaz mı bizim gibinde
Gelirim elbette günün babında
Anayert'te büyük dutun dibinde
Ben ki yoğum gelip geçersin yarim
Anlamadın bu derdimi bilmedin
Ben ordayken bizim eve gelmedin
Bir zaman bir mektup verdim almadın
Niçin bu işlerde naçarsın yarim
Bozmak istemem ben sizle arayı
Gönül arzuluyor herdem orayı
Üzüm suyu denen tatlı şırayı
Benim yerime de içersin yarim
Sevdalık çetindir çeker bilirim
Nasip olur ise birgün alırım
Teskere alınca durmaz gelirim
Ben evlenip sen de göçersin yarim
Fedai yarimi görmek isterim
Sana bir nişanı vermek isterim
Gerdandan koynuna girmek isterim
Ne sebeple benden kaçarsın yarim
Sabahtan
Şah İsmail olup damda oturdum
Gördüm Gülizara benzer sabahtan
Gamzeler turuncu dudaklar kiraz
Yanakları nara benzer sabahtan
Ördek olsam girsem gölden göllere
Bülbül olup konsam gülden güllere
Erkenden uyanıp düşmüş yollara
Gelen benim yara benzer sabahtan
Fedai sevdiği odur yarabbi
On sekiz bin alem kadir yarabbi
Tende bu beyazlık nedir yarabbi
Taze yağmış kara benzer sabahtan
Ağlamaz Mısın
Ebediyen bu yerde
Kalsam ağlamaz mısın
Seni bırakıp başkasın
Alsam ağlamaz mısın
Sevin güzel ardından
Söylemeyin ardından
Eğer senin derdinden
Ölsem ağlamaz mısın
Görsem güzeli bari
Veririm bütün varı
Fedai başka yari
Bulsam ağlamaz mısın
Olur
Bir insan ki aşık olur birine
Elinden zehiri ye desen olur
A a'dır biliriz başka harf olmaz
Sen buna a değil e desen olur
Eti yenmez onun giyilmez gönü
Yalandan da olsa metheyle beni
Gelinimiz ol de kıramaz seni
Sen öyle şeytansın ne desen olur
Fedai abiyin yana kalmıştır
Hangi ceset hangi cana kalmıştır
İkimizin işi ana kalmıştır
Sen bu meseleye he desen olur
Memnune
Bunca gün konuştuk anlamaz oldun
Geçmez oldu sana sözüm Memnune
Bunca insan gördüm fani dünyada
Yalnız sende kaldı gözüm Memnune
Yetişti elmamız sapı kopuyor
Felek kırktan sonra kapı kapıyor
Çoğusu evlenip düğün yapıyor
İş neden görülmez bizim Memnune
Bir yıldır düşürdün beni eleme
Andım seni hem sarıldım kaleme
Yaşlandıkça yaramayız aleme
Gençken evlenmemiz lazım Memnune
Sen de benim gibi aşka yanası
Engel olanların evi sönesi
Yapam seni hazır evlat anası
Var bir oğlum bir de kızım Memnune
Azmedip dünyada kalanlar isen
Vereyim bu canı alanlar isen
Seni sevdiğimi yalanlar isen
Bunu ispat eder sazım Memnune
Sihir işi değil fikir fendedir
Alnının yazısı bilsem bendedir
Okuyup yazanda aklım sendedir
Kalemim kağıdım yazım Memnune
Her zaman ağlarım Memnune deyi
Sevmezsin seveni seversin neyi
Boşa kulanmışım papazı beyi
Kaldı bir yedili kozum Memnune
Aşık ettin beni kalbim yakarım
İstersen gerdana inci takarım
Her görünce iftiharla bakarım
Sensin benim cilvem nazım Memnune
Fedai istiyor katıl şeyime
Ne cevap verirsin bu son deyime
Seni alsam yemek içmek neyime
Su ekmeğim yağım tuzum Memnune
Güzel
Ayrılmışım senden yarim
Kime eş olacam güzel
Aşkın deryasına inip
Ummana dalacam güzel
Herkes murada erende
Çimene kilim serende
Hınzır babana kalanda
Bekar mı kalacam güzel
Mevlam bizleri kayırdı
Yar sevdiğim yer bayırdı
Seni benden kim ayırdı
İntikam alacam güzel
Senden ayrı düştüm yeni
Yiyeceksin zalim beni
Elden ki çıkardım seni
Dertlerle dolacam güzel
On altıdır yarin yaşı
Şimdi dertli olur başı
Arayıp kendime eşi
Ne zaman bulacam güzel
Kırk yıl Artvin'de kalacam
Başka bir yari bilecem
Yalınız yerde bulacam
Yüreğim silecem güzel
Sesi çıkmasın kamanın
Olsun gönlü kız ananın
Kör olacak pis babanın
Gövdesin bölecem güzel
Fedai söz sırdaşına
Danışalım kardeşine
Senin yanık ateşine
Kendimi salacam güzel
Beni
Ben seni sevmişim kırk üç yılında
Yedi yıl hasretin yandırdı beni
Babam beni sana vermez diyordun
İnandım sözüne kandırdı beni
Birisi seven de geçme önüne
Bakarsın ki sebep olur gününe
Kırk sekizden kırk dokuzun sonuna
Bir yıl da Aytenim söndürdü beni
Her zaman doğrudur Fedai sözü
Ömründe üç kızın çekmiştir nazı
Sonunda sevdiğim Hocanın kızı
On ay da Lütfiye dindirdi beni
|
|
|
|
|
|
|