| 
               Karadeniz'de
              yalnız başına iş yapmak çok zor olduğundan horon;
              Karadenizlinin her işte elele verilmesini, birlikte çalışmaya
              duyduğu ihtiyacı anlatmasıdır. 
              
              
               
                     
              Doğa yapısının
              sert ve dağlık oluşu, denizinin ve havasının kararsızlığı
              horon oyunlarında göze çarpar. 
               
              
              
               
                  
              ''Mısır Gumulları hep, beraber bağlanır; 
                   
              İşte, horoncular da, öyle halkalanırlar...
              
               
               
              Dizili horon ise, bel bellmek gibidir;
              
               
              Tavaya
              birer birer, hamsi dizilmesidir...
              
               
               
              Omuz titretmeleri, hamsi can çekişmesi;
              
               
              Çıkarılan
              o sesler, rüzgarın ıslık sesi...
              
               
               
              Hele o silkenmeler, ağaçlarda fırtına;
              
               
              O çabukluk
              benziyor, martı kanatlarına..
              
               
               
              Dalgalar gider-gelir, bir kararda durmazya;
              
               
              Horoncular
              da öyle, uyar davul zurnaya...
              
               
               
              Kemençe; horonun sevgi küpü, kaşığıdır;
              
               
               Neş'eli zannederler, en
              garip aşığıdır...
              
               
               
               Horon; yağmur duası,
              horon, çareye koşmak;
              
               
               Zafer için zıplamak,,
              yahut suyu okşamak...
              
               
               
               Horon; tetikte
              dumrak, kayık küreği çekmek;
              
               
               Horonda alın teri,
              horonda emek çekmek...
              
               
               
               Horon bayram yapmaktır,
              halk murada erince; 
              Canlanmayan
              var mıdır, oynayanı görünce.
              
               
               
              
               
                    Bu
              sevinç gösterisi, hem bolluk, hem bereket, 
              
               
                     
              Dağ-bayır, iniş-çıkış, elbet
              lazım hareket. ..
              
               
                   
              Horon deyince akla Akçaabat geliyor,
              
               
                     
              Bunu hem Türkiye ve hem de Dünya
              biliyor. ..
              
               
                   
              Karadeniz horonu, horonların beyidir, 
                    Karadenizli
              korkmaz, eğlenceden bellidir...
              
               
                   
              Fişek, saat ve çizme seferberlik işidir, 
                    Kalleşlik edenleri hesaba çekişidir...
              
               
                   
              Horon, bir oyun değil, bir folklor kanunudur,
              
               
                    
              Oyna horoncu oyna,i horon, milli
              konudur... ''
              
               
               
              
               
              Horonlar
              Üç Bölümden Oluşur
              
               
              1. DÜZ
              HORON BÖLÜMÜ: Horon oynanmaya başlarken ağır
              tempoda      
              oynanır. Bundan        ötürü
              oyunun     
              bu     bölümüne 
              ''ağır horon bölümü'' de denir. Oyun halkası saat
              ibresinin tersi yönünde döner. Söylenen türkülere ellerle
              tempo tutulur. Müzik ne kadar yüksek tempolu çalınırsa,
              oyuncular da o kadar kıvrak ve hareketli olurlar. Ritim arttıkça
              vücut dikleşir, kollar yukarıya kalkar. Gelen komutla ''yenlik
              yenlik'' ''alaşağı'' ya da ''ufak ufak'' diğer oyuncular da
              uyarılarak doğrudan sert bölüme geçildiği gibi yenlike bölüme
              de geçilir. 
              
               
              2. YENLİK
              BÖLÜMÜ: Kollar aşağıya iner, dizler kırık
              ve bel kısmı dizlerin açısında öne doğru eğiktir. Kol çıkarmalar
              ve omuz sallamalar bu bölümde ön plandadır. Adımlar geriye,
              yana ve öne basarak belli alan içinde gezinilir. Vücudun yapmış
              olduğu çalımlar yumuşak ve hafiftir. Oyunun ritmi düz horon bölümüne
              oranla biraz daha hızlıdır. Komutçudan gelen ''alaşağa'',
              ''aloğlum'', ''kimola'', ''taktum'', ''yıkoğlum'' veya ''ıslık''
              şeklinde gelen komutla sert bölüme geçilir. 
              
               
              3.
              SERT BÖLÜMÜ: Diğer bölümlere nazaran
              hareketler daha
              
              sert ve canlıdır. Omuz
              sallamalar daha seri, ayaklar yere daha sert basar. Oyunun en gösterişli,
              temposunun oldukça yüksek olduğu ve oyuncuların tüm
              yeteneklerini ortaya koyduğu bir bölümdür. Oyuna devam
              edilecekse tekrar düz horon bölümüne geçilir.
              
                  |