ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            
 


     MÜZİK VE KIBRIS DÜĞÜNLERİ

Mehmet USAL



   Toplumlar, kültürlerine sahip çıktıkları oranda varoldular ve varolacaklar. Çağdaş medeniyetin insanoğluna sunduğu teknolojik yenilikleri de kültürlerine uyumlu bir şekilde adapte ettikleri taktirde varolmaya devam edecekler. Aksi olduğu taktirde yok olmaya mahkumdurlar.

Bugün belki de ekonomik koşullar yüzünden pek önem vermediğimiz ve yalnızca gereklilikten dolayı düğünlerimize çağırdığımız çalgıcılar, aslında kültürümüzün bir parçası olan müziğimizi, gelecek kuşaklara aktaran isimsiz neferlerdir. “ Acaba müziğimiz gelecek kuşaklara nasıl aktarılıyor ?” sorusunu sorduğumuz zaman memnuniyet verici bir duyguyla dolup taşıyor muyuz ? Bunları irdelemeden önce eski Kıbrıs düğünlerine göz atmakta yarar görüyorum.

Ulaşabildiğim kaynaklara ve kaynak kişilere göre eski düğünlerden 1910’lu yıllardan itibaren bahsedebileceğim. O dönemlerde insanlarımızın yaşam şekilleri şimdiki gibi değildi. Değil televizyonun, elektriğin bile olmadığı köylerde insanların eğlence faaliyetleri düğünlerle sınırlı gibiydi. Genellikle gece karanlığıyla yatılır, gün doğarken kalkılıp tarlaya çalışmaya gidilirdi. Bu tekdüze yaşam, tarlaların sürülmesinden ekinlerin biçilip harmanlanmasına kadar devam ederdi. İşte harmanların kaldırıldığı bu dönemde de düğünler yapılırdı. Çalgılcılar çağrılır, hazırlıklar yapılır ve genellikle birkaç gün süren düğün başlardı. Kadınlar kapalı mekanlarda ince saz dediğimiz tef, darduka, keman ve tambura eşliğinde eğlenirlerken, erkekler de genellikle harmanlık gibi yerlerde davul-zurna eşliğinde eğlenirler, yer-içerlerdi. Kozan Marşı, Kıbrıs Çiftetellisi, Susta, Bekri (Mandıralı), Sabah Fasılları gibi günümüze kadar ulaşabilen eserler o düğünlerin değişmez müzikleriydiler. Kıbrıs manileri kadınlar bölümündeki eğlencelerde “Kadifeden Kesesi” türküsünün melodisiyle söylenirdi. 1960’lı yıllara kadar süregelen bu aktiviteler çağdaş müzik aletlerinin Kıbrıs’taki gençler tarafından çalınmaya başlamasıyla yavaş yavaş şekil değiştirmiştir.

İnsanların tuhaf bakışları karşısında özellikle kentlerde yeni bir müzik türü kendini göstermeye başlar. Hafif Batı Müziği tarzında icra edilen bu müzikler kentlerde yer etmeye başlasa bile köylerde eski müzik türüne devam edilir. Mehmedali Tatlıyay, Ahmet Altıparmak, Ahmet Uzundal ve Hüseyin Cahit’ten oluşan “MEHMEDALİLER” topluluğu tüm yaşamları boyunca halkımıza hizmet etmişler ve isimlerini Kıbrıs Türk Müzik tarihine altın harflerle yazdırmışlardır. Düğünler artık şekil değiştirmiş, birkaç gün süren düğünler yerini birkaç saate bırakmıştır. Genellikle gitar, bateri, basgitar, org ve saksafon gibi enstrümanlarla yeni müzik grupları yavaş yavaş boy göstermeye başlamışlardır. 1960’lı yılların sonunda festivallerde yapılan yarışmalar dolayısıyla yapılan çağdaş besteler müzik kültürümüzdeki yerini almıştır. Kuşkusuz ki bu bestelerin topluma aktarılmasında en büyük pay düğünlerde müzik yapan gruplarındır. Bestelerin büyük bölümüne imza atan grup “SILA 4” olsa da aktarmaları yapan diğer gruplardan “FIRTINALAR” en uzun süre sahnelerde kalmayı başarabilmiş grubumuzdur. 1980’li yıllarda toplumun bazı kesimleri ciddi araştırmalar yapmış, eski şarkılarımızı yeniden düzenleyerek çağdaş müzik aletleriyle icra etmişlerdir. Bu konuda “GAZİ SET”in çalışmaları müzik kültürümüzün genç kuşaklara aktarılmasında önemli bir yer tutmaktadır. Bu aşamalardan sonra teknolojik imkanların artmasıyla birlikte yeni gruplar oluşmuş ve bir anda her bölgede çığ gibi büyümüştür. Son zamanlarda artan ekonomik sıkıntılar nedeniyle 4 – 5 kişiden oluşan müzik grupları yavaş yavaş dağılmaya, yerini tek kişiden oluşan ve teknolojinin de yardımıyla bilgisayar destekli müzik yapan piyanist şantörlere bırakmaya başlamıştır. Günümüze kadar müziğimizi yeni nesillere aktarmaya çalışan gruplarımız canla başla çalışmalarına sürdürmekte, üretmekte ısrar etmektedirler. Müzik kültürümüzün yeni kuşaklara aktarılmasında en önemli sahne pozisyonunda olan düğünlerimizde artık genellikle piyanist şantörler görev yapıyorlar. Başka insanların hazırladığı bilgisayar disketleriyle, MIDI müziklerin sadece sözlerini okuyan bu insanların gelecek kuşaklara ne aktaracağı merak konusudur.

İyi ki inatla çalışmalarını sürdüren gruplarımız ve araştırmalarını sürdürüp otantik müzik icra eden sanat derneklerimiz var.



Müzik Öğretmeni.

Yararlanılan Kaynaklar :
-Unutulmaktan Korkuyorum  Gençlik Merkezi Yayınları  1996-Lefkoşa
-Kıbrıs Türküleri Ve Oyun Havaları  TANER, Yılmaz - İSLAMOĞLU, Mahmut  1979-Lefkoşa



 

 

 

 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com