ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            

  

Ruhsati Şiirleri 11


Var oğul mertoğlu mert ile konuş

Var oğul mertoğlu mert ile konuş
Şeker olsa yeme muhannet ile
Asıl zade olan azmaz yolundan
Can verir uğruna sadakat ile

Zübdeder sözünü yerine göre
Harman olur koç yiğit serine göre
Düşünür hasmını tavrına göre
Boğup ta öldürmez nedamet ile

İptida dayıdan soy olmalıdır
Anadan babadan huy olmalıdır
Ne alçak ne yüksek boy olmalıdır
Gezmeli dillerde diyanet ile

Ruhsat'ım doğruyu eğmeli değil
Gücün yettiğine çöğmeli değil
Asıl yiğit kendin öğmeli değil
Her dem el methetsin şerafet ile...>>


Vardım nazlı yârin ziyaretine

Vardım nazlı yârin ziyaretine
Dedim gel gidelim dedi varamam.
Dedim bu kadar mı vaz geldin benden
Dedi vaz gelmedim amma varamam.

Dedim kuzulara nasıl dayandın.
Dedi evvel Allah sana güvendim
Dedim aşkın ile odlara yandım
Dedi yanıyorsun amma varamam.

Dedim ki benimle ahtın var idi
Dedi ki dünyada bahtım yâr idi
Dedim benden gönlün ne tez far idi
Dedi farimadı amma varamam.

Dedim Ruhsat' mıdır elde iradın
Dedi ki mahşere kaldı muradın
Dedim kabirde mi beni aradın
Dedi arıyorum amma varamam....>>


Vaz gel derler bu sevdadan

Vaz gel derler bu sevdadan
Geçersem yâr rıza olmaz
Yâd elinden bade sunsam
İçersem yâr rıza olmaz.

Dökeyim âbı eşkimi
Yıkayım babı köşkünü
Her yerde sırrı aşkımı
Açarsam yar rıza olmaz.

Âşıkım kapında köle
Gelmesün derd ile belâ
Başım alıp gurbet ele
Geçersem yâr rıza olmaz.

Ruhsatiyim yâre küsüp
Acı poyraz gibi esip
Yakasız gömleği kesip
Biçersem yâr rıza olmaz....>>


Ya ilâhi görünmezden bir devlet

Ya ilâhi görünmezden bir devlet
Zekâtını vermez isem geri al.
Helâlından dört öküz ver yarabbi;
Koşup çifte süremezsem geri al.

Yoksulluğu ezberledim nideyim
Verin aşkın badesini yudayım
Biraz altun ver ki hacca gideyim
Bu kavl üzre duramazsam geri al.

Çok verirsin beynamaza hay'na
Saldın beni züğürtlüğün yanına
Köprüler yaptıram Tecer suyuna
Kagir bina kuramazsam geri al.

Bir söz ver yarabbi göreyim şimdi
Yoksulluk elinden ciğerim yandı
Üryana bir gömlek yetime hindi
Rızacı için saramazsam geri al.

Ne mümkün yarabbim yolundan sapam
Ruhsatin terkedip dünyaya sapam
Senin rızan için bir oda yapam
İki minder seremezsem geri al....>>


Yamacımdan Giden Dilber

Yamacımdan giden dilber
Hele dön beri dön beri
Kalbinde iman var ise
Hele dön beri dön beri

Senin ile hoş pazarım
Mecnun oldum hep gezerim
Yüzünde kaldı nazarım
Hele dön beri dön beri

Kurulmuş kaşların yayı
Destinden nuş ettim meyi
Seversen Fatma anayı
Hele dön beri dön beri

Sayyadım düştüm izine
Mailim şirin sözüne
Ruhsati kurban gözüne
Hele dön beri dön beri...>>


Yâr aşkından büryan oldum kavruldum

Yâr aşkından büryan oldum kavruldum
Bir sırrına eremedim neyleyim
Olanca emeğim gitti havaya
Bir işime yaramadın neyleyim.

Öpemedim hilâl kaşın yayından
Sezdirmeden okşasaydım boyundan
Soramadım emmi dayı soyundan
İkrarında duramadın neyleyim.

Dağlar dayanmıyor ahu zarıma
Aşkın dumanı da çöktü serime.
Tuzak kurdum yâr düşmedin toruma
Bir çift buse veremedin neyleyim.

Ruhsatî'm der benim bunda suçum ne
Gitti zalim yetemedim göçüne
İkimiz de bir gömleğin içine
Tekna bulup giremedim neyleyim....>>


Yâr beni düşürdün dilden dillere

Yâr beni düşürdün dilden dillere
İncitme sevdiğim gel yavaş yavaş.
Gönlümü döndürdü garip illere
Göründü gözüme yol yavaş yavaş.

Boyunu benzettim ben bir fidana
Seni seven âşık olur divane
Dudağından emsem ben kana kana
Aksa tatlı tatlı bal; yavaş yavaş.

Kaşların benziyor mahı hilâla
Gözlerin hükmeder yedi kırala
Seher vakti yorganını arala
Değsin ak göğüse yel; yavaş yavaş.

Öğmüş de yaratmış yaratan seni
Ruhsati görünce o siyah beni
Yollara düşürdün divane beni
Dedin ateşimle öl; yavaş yavaş....>>


Yârin bağçesinde üç gül açılmış

Yârin bağçesinde üç gül açılmış
Ak gül kırmızı gül ille sarı gül.
Üçü birbirinden fazla saçılmış
Ak gül kırmızı gül ille sarı gül.

Biri kirpiğini süzüp geliyor
Biri yüreğimi ezip geliyor
Birisi zülfünü düzüp geliyor
Ak gül kırmızı gül ille sarı gül.

Birinin kaşları benzer hilâle
Birinin dudağı dönmüş zülâle
Birisi açılmış kırmızı lâle
Ak gül kırmızı gül ille sarı gül.

Birisi başına atmış elvala
Biri inci mercan takmış ak kola .
Biri Acem şalı kuşanmış bele
Ak gül kırmızı gül ille sarı gül.

Birisi ah eder artar firkati
Birisi çekiyor bülbül hasreti
Birin Melekî'ye versin Ruhsatî
Ak gül kırmızı gül ille sarı gül....>>


Yatarken seyrimde kırklar destinden

Yatarken seyrimde kırklar destinden
İçiren şerbeti sen değil misin?
Şirin için nice kayalar delip
Öldüren Ferhad'ı sen değil misin?

Kerem de yanmadı Aslı yoluna
Mecnûn da gark oldu aşkın seline
Beni asıp zülifünün teline
Bağlayan kaskatı sen değil misin?

Nice bir çekeyim adû kahrını
İçirdin her zaman aşkın zehrini
Yıktın viran ettin gönül şehrini
Sevmeyen cenneti sen değil misin?

Serimden aklımı alıp yitiren
Bir derdimi bin deftere yetiren
Âhiri her derdi başa getiren
Gurbeti doğuran sen değil misin?

Ulu bezirgandan almalı bacı
Arasan bulunmaz dünyanın ucu
Nakşi tarikin urunup tacı
Giydiren hil'ati sen değil misin?

Rakiybe uyup ta içimi çeküp
Gözümün göherin yerlere döküp
Kırk iki yaşında belini büküp
Kocadan Ruhsati sen değil misin?...>>


Yavrumun vâdesi doldu yıkıldı

Yavrumun vâdesi doldu yıkıldı
Bülbülü gelmeyen güllere döndüm
Gönül şehri viran oldu yıkıldı
Turnası çekilmiş çöllere döndüm.

Aman kadir mevlâm aman elaman!
Bu garip başıma yıkıldı devran
Bütün zindan oldu gözüme cihan
Zây oldu emeğim yellere döndüm.

Vaz geçtim her şeyden sildim süpürdüm
Her hesabı bir kapuda bitirdim
Bir derdimi bin dertlere yetirdim
Lokmansiz hekimsiz ellere döndüm.

Ruhsatî'yim bitirdim baharı yazı
Düştü yüreğime bir ince sızı
Göçtü bu dünyadan o kişi kızı
Yetirdim eşimi dullara döndüm....>>


Yayladan gelirken yolun sağında

Yayladan gelirken yolun sağında
Hoş geldin misafir in dedi bana
Çıkardı memesin verdi ağzıma
Yorgunsun sevdiğim em dedi bana

Gürleyen gök müdür esen yel midir?
Arap atı tavlasında bellidir
Deste kakül al yanakta gamlıdır
İpek kakül değil tel dedi bana

Biçare Ruhsat! hiç haram yemez
Birinin sırrını birine demez
Boynumuza farzdır beş vakit namaz
Ak göğsün üstünde kıl dedi bana...>>


Yenice bir bağa bağıban oldum

Yenice bir bağa bağıban oldum
Lebi sükker yanakları al çalar.
Kemhalar giyinmiş servi boyuna
İnce bele lahuriden şal çalar.

Nereden baksam karşı gelir de
Adulardan intikamım alır da
Benim mecnûn olduğumu bilir de
Emsin diye dudağına bal çalar.

Haşarı hey deli gönül haşarı
Ah ettikçe elâ gözler yaşarı
Kerem et sevdiğim çıhma dışarı
Seher yeli zülüfünden tel çalar.

Güzelliği şu âleme tanıtma
Ara yerde nahak yere kan etme
Kerem et Ruhsat'ını unutma
Düşmanlar sevinip bize el çalar....>>


Yer altında sarı öküz

Yer altında sarı öküz
Yüz on dört bin yaşındadır.
Mevlâm anı hoş yaratmış
Bütün dünya başındadır.

Kendi sarı alnı sakar
Dünü günü Hakka bakar
Silkince âlemi yıkar
Bir büğelek (sinek) peşindedir.

Kuyruğunun ucu ağdır
Yelesi Mısır'a çağdır
Seksen bin boynuzu sağdır
Her birisi dışındadır.

Âşık Ruhsat söyler bunu
Dağlardan kalındır gönü
Çifte koşaydım onu.
Hesap onun işindedir....>>


Yıl olunceyedek gafil gezilmez

Yıl olunceyedek gafil gezilmez
Bari devlet mataın pazara harca
Bu ömür bir daha geri düzülmez
Malın varsa okur yazara harca

Dünyayı boş yere boyla mı dedi
Dört kat bina kurup yayla mı dedi
Seni halkeyleyen böyle mi dedi
Camiye köprüye punara harca

Post bağlayup gezen bütün deli mi
Eğer yalan isem kesin dilimi
Bir defa fikrine getir ölümü
İnadet tokluya davara harca

Bu dünyayı sevüp temel ettiler
Ölüm yoktur deye amel ettiler
Hey Ruhsati! Ahir ne haml ettiler
Götürmezsin yükü semere harca!...>>


Yok ise elde sermayen

Yok ise elde sermayen
Muhammede selâvat ver.
Temiz, tahir ise mayan
Muhammede selâvat ver.

Hem müjde hem şetarettir
Hemi haccı ziyarettir
Bin günaha kefarettir
Muhammede selâvat ver.

Kulum der rahmeti rahman
Senden uzak olur şeytan
Nasip olur sana iyman
Muhammede selâvat ver.

Huriler hak kerim desin
Bu zat benim yârim desin
Melekler aferin desin
Muhammede selâvat ver.

Ruhsati ol Hakka vasıl
Varup bir mürşide yasıl
Koğdan gaybetten ne hasıl
Can Ahmed'e selâvat ver....>>


Yollarına feda canım

Yollarına feda canım
Dedim gine inanmadın
Ben senin sen de benim
Dedim gine inanmadın

Kusurumu söyle benim
Çıkarma arşa dumanım
Hem dinimsin hem imanım
Dedim gine inanmadın

Oğrunda ciğer püryanım
Sen oldun gözde seyranım
Okumuş ehli Kuranım
Dedim gine inanmadın

(Ruhsatim) yoktur devranım
Aksine döner kervanım
Deminki söze pişmanım
Dedim gine inanmadın....>>


Yosmam uzak durma yakın gel yakın

Yosmam uzak durma yakın gel yakın
Zemzemesi battı yâr zülüflerin
Gönlüme gösterme gözümden sakın
Belâdır başıma nâr zülüflerin

Elâ gözler sürmelenmiş süzülmüş
Ak gerdana hattı mihrap yazılmış
Tel tel olmuş yanaklara düzülmüş
Bitirir aklımı sar zülüflerin

İnsaf et sevdiğim azma gel yola
Bozarsan ahtmı düşersin dile
Yarısın sağa böl yarısın sola
Göreni öldürsün mar zülüflerin

(Ruhsati) yim seyif gibi süzüldüm
Aşk elinden yana yana ezildim
Âşıkların defterine yazıldım
Ulusun üstüme ser zülüflerin...>>


Yüz bin tabib olsa ilâç edemez

Yüz bin tabib olsa ilâç edemez
Bir kaşı karanın hastasıyım ben
Eflâtun derdime çare bulamaz.
Sarhoşum o yârin mestisiyim ben

Bağladı düşürdü fendine beni
Münasib görmedi kendine beni
Ruzü şep düşürdü derdine beni
Bağlayım karayı yastasıyım ben.

Fenada bizleri densiz belleme
Sevdiğim ol dilber bensiz belleme
Sefil Ruhsatî'yi sensiz belleme
Güzel sevmenin de hastasıyım ben....>>


Yüzüme bakıp ta hayvan bellemen

Yüzüme bakıp ta hayvan bellemen
Nutuk da var lisan da var dil de var.
Bir tüccarım yeni bedesten açtım
Katmı da var kumaş da var şal da var.

Ateşim de yoktur dumanım tüter
Yaramın üstüne yaralar katar
Yaz baharın gelmiş bülbüller öter
Susam da var sünbül de var gül de var.

Nerede bir pîr görsem hadden aşarım
Elini kor ayağına düşerim
Sevdiğime ben bir oda döşerim
Şeker de var şerbet te var bal da var.

Necat bulmaz münkir ile yalancı
İflah olmaz dülger ile palancı
Sanmayınız bu Ruhsati dilenci
Mansup ta var irad da var mal da var....>>


Zamanenin mahlûkatı

Zamanenin mahlûkatı
Bütün dünyaya düşmüşler
Ederler dinini yağma
Mülkü davaya düşmüşler.

Nisalar açık gezerler
Cehennemden od üzerler
Melekler günah yazarlar.
Âkiller zabe düşmüşler.

Kadı işi yarım görür
Hükümetler baştan savur
Bayı müftü fetva verir
Kuru fetvaya düşmüşler.

Kitaptan kaçan ürkekler
Cehennem yolu beklerler
Müminim deyu erkekler
Acep sevdaya düşmüşler.

Ruhsat bu ne dolaşıklar
Karede yanan ışıklar
Bu derdi çekmez âşıklar
Varup Mevlâya düşmüşler....>>


Zenginin züğürdün vasfın edeyim

Zenginin züğürdün vasfın edeyim
Züğürt nere varsa han da bulamaz
Zengine baklava börek çekilür
Züğürt arpa, darı, nan da bulamaz

Zenginin yoluna çıkarlar karşı
Aralıkta kalır züğürdün başı
Zenginler giyerler kutnu kumaşı
Züğürt bacağına don da bulamaz.

Zenginin yoluna olurlar türap
Züğürt nere varsa her işi harap
Zenginler giyerler kundura çorap
Züğürt ayağına gön de bulamaz.

Zenginin paytonu dağlardan aşar
Züğürt düz ovada yolundan şaşar
Zenginin helvası balınan pişer
Züğürt hellesine un da bulamaz.

Zenginin iki üç kat olur damı.
Gece şule vermez züğürdün mumu
Kızılırmak gibi zenginin demi
Züğürt damarında kan da bulamaz.

Zengin nere varsa ırahat olur
Züğürdün her işi kabahat olur
Zenginin kefeni dokuz kat olur
Züğürt gömleğine yan da bulamaz.

Ruhsat bu güftarı yazar bitirir
Züğürdün vasfını dile getirir.
Zengin zemheride terler oturur
Züğürt Ağustosta gün de bulamaz....>>


Bu bölümde toplam 271 adet Ruhsati şiiri bulunmaktadır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

 

 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com