ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            

  

Ruhsati Şiirleri 6


Gel gönül dünyaya eyleme ülfet

Gel gönül dünyaya eyleme ülfet
Nice arifanîar gitti gelmedi
Terkeyle elinde var iken fırsat
Nice hub zamanlar gitti gelmedi

Hulusu kalb ile sev yaradanı
Kün demekle halk eyledi cihanı
Muhammed Mustafa canların canı
O nuru süphanlar gitti gelmedi

Hiç çıkmıyor derunumdan hayali
İsmile müsemma buldu kemali
Ebubekir Ömer Osman-u Ali
O ehli Kur'anlar gitti gelmedi

Cümle din kardeşi olmuştur razı
Ederim ruzu şeb Hakka niyazı
Hamza Ebamüslim Battal-ı Gazi
O şanlı sultanlar gitti gelmedi

Gördün mü dünyada eğlenip kalmış
Saraylar yaptırıp bermurad olmuş
Bir gün de derler ki Ruhsatı ölmüş
Nice şairanlar gitti gelmedi...>>


Gel gönül gurbete düşme

Gel gönül gurbete düşme
Ya gelinir ya gelinmez
Her güzele meyil virme
Ya sevilir ya sevilmez

Bağçalarda biter cehri
Doldur vir içeyim zehri
Zalim gurbet elin kahrı
Ya çekilir ya çekilmez

(Ruhsati) yim düştüm yola
Hızır bana yoldaş ola
Kız dediğin muhkem kala
Ya alınır ya alınmaz....>>


Gel ikimiz bir döşeğe girelim

Gel ikimiz bir döşeğe girelim
Bizi zemmeyleyen ellere karşı
Eğil bir yol dudağından öpeyim
Ağzından dökülen ballara karşı

Kerem eyle beni tanı sevdiğim
Oğruna koymuşum canı sevdiğim
Sözünen virmezler seni sevdiğim
Alayım kaçayım ellere karşı

Malım mülküm cümle virem sevdiğim
Yoluna virmişim seri sevdiğim
Bağ bağçem feda korum sevdiğim
Seyrine doymayan güllere karşı

Her vakit mihnete yüzüm sürdükçe
Ol hüsnün bağına tenha girdikçe
Yaz bahar olurum seni gördükçe
Ruhsati karışmam sellere karşı...>>


Geldi bahar ayı arttı figanım

Geldi bahar ayı arttı figanım
Karalar geyindim allar üstüne
Ayrılık badesin selvi revanım
Doldurup sunardın eller üstüne

Nasıl methedeyim bir alişandır
Güzellikte Yusuf payesi handır
Dediler vallahi bu da sultandır
Hökmeder keysular haller üstüne

Gör ahu vahımı hezar eyledi
O demi vusletim güzar eyledi
Bakışı canımdan bizar eyledi
Acep bu ne haldir haller üstüne

Açılsa dihanım söylerdim derdim
Dimedim ismini dilimde verdim
Ölmeden bir daha göreydim derdim
Düşerek Ruhsatî haller üstüne...>>


Geldi geçti yiğitliğin harmanı

Geldi geçti yiğitliğin harmanı.
Koyver gayri tutma benim peşim yâr
Ellilbeşte keçimizi seçelim
Otuz beşte lâzım idin eşim yâr.

Genç olanlar işin görüp haklıyor
Esrarını sezdirmeyüp saklıyor
Çün ezrail haftada bir yokluyor
Eksik değil yüreğimde şişim yâr.

Gençliğimde nere varsam bulurdu
Üç beş defa hatırımı alırdı
Kocalığın alâmeti belirdi
Yavaş yavaş titiriyor başım yâr.

Her ne kadar gayret etsem olmadı
Gamda kaldı deli gönül gülmedi
Yemeğin de halâveti kalmadı
Haftada bir dökülüyor dişim yar.

Ölüm fırtınası çöktü özüme
Sekizde bir kanan yoktur sözüme
Can gözüyle bakan yoktur yüzüme
Gözümün üstüne indi kaşım yâr.

Hiçbir yerde halâvetim tadım yok
Hocalıktan gayri başka adım yok
On senedir kısırladım sütüm yok
Ne ayranım kaldı ne de keşim yâr.

Gönül kuşun yücesinden uçurdum
Bade deyu seni, zehri içürdüm
Gitti gayrı yaz baharı geçürdüm
Çar etrafım hisar etti kışım yâr.

Sabır köşesine geçtim oturdum
Her hesabı bir kapıda bitirdim
Ne hal ile iki evlât yetirdim
Büyüğü boşadı attı eşim yâr.

Söylerim sözüme yalan katamam
Metaımı az paraya satamam
Ruhsatî'den kes ümidi yatamam
Yetmişe kadem bastı yaşım yâr....>>


Gelin Arkadaşlar

Gelin arkadaşlar gidek meydan yerine
Arap at gelişi tozundan belli
Yalı kucaktadır kuyruk yelkende
Beygir yürüyüşü izinden belli

Çakır dikeninde badem olur mu
Onu içenlerde made olur mu
Aslından olmıyan zade olur mu
Asılzade olan sözünden belli

Kayanın başında bostan olur mu
Böyle zulmetlerde kasden olur mu
Çakalın eniği aslan olur mu
Aslanın yavrusu gözünden belli

Ruhsatım diyor ki ciğeri ezik
Portakal yerini tutar mı bezik
Eğrilmiş ipliği pamuğu bozuk
Pamuğun bozuğu benzinden belli...>>


Gelin kardeşlarim helâllaşalım

Gelin kardeşlarim helâllaşalım
Bu dert derunumu aldı gidiyom
Görün şu feleğin kahpe işini
Benim kömür gözlüm kaldı gidiyom.

Söyleyin paşama bayrak kaldırsın
Hacı davet şerbetimi doldurtsun
Alt mihdarımı bulup çaldırsın
Bu düğün acele oldu gidiyom.

Anam niyetlesin beni eğlesin
Gelinlerim sini somat bağlasın
Kayınım Ali yüreğini dağlasın
Bacısı dul yetim kaldı gidiyom.

Emmi dayım katlanamaz acıma
Validemin emaneti hacıma
Kara haberimi virmen bacıma
Ferman büyük yerden geldi gidiyom.

Duruldu Kur'anım dilimde virdim
Karalı bayrağı elimle dürdüm
Çifti çubuğu Aliye verdim
Her kesin yoğun yoğun kaldı gidiyom.

Görmedim dünyada eğlenüp kalmış
Saraylar yaptırmış ber murat olmuş
Bir gün de dirler ki Ruhsatî ölmüş
Ecel peymanesi doldu gidiyom....>>


Gine bahar geldi bülbül sesinden

Gine bahar geldi bülbül sesinden
Sada verüp seslendin mi yaylalar.
Çevre yanın lâle sünbül bürümüş
Gelin olup süslendin mi yaylalar?

Yedi veren bağlar nasıl dözenmiş
Darı çiçek elvan elvan bezenmiş
Yoktan var eyleyen ne hoş özenmiş
Boynun eğüp doslandın mı yaylalar?

Gözüm yaşı sel olmuş da çağlıyor
Kömür gözlüm karaları bağlıyor
Bülbül gelmiş gül dalında ağlıyor
Deli idin uslandın mı yaylalar?

Zülüfler perişan kâhiküller deste
Ah ne yapayım ki gönlüm şikeste.
Daha benden gayri kalmadı yasta
Derdim çeküp paslandın mı yaylalar?

Sefil sünbül boynun eğmiş bakıyor
Şeydalanmış kuşlar sevda okuyor
Senin bu hasretin beni yakıyor
Al geyinüp feslendin mi yaylalar?

Ben de senin gibi irsem murada
Neyleyim ki elimde yok irade
Ruhsatî'yim gam yüklerim kirade.
Beni görüp yaslandın mı yaylalar?...>>


Gine bahar geldi seller söküldü

Gine bahar geldi seller söküldü
Harabeyi çevir gülşene bülbül
Ben de senin gibi âşıkım güle
Gözümün yaşına baksana bülbül

Şita geçer bahar olur yaz olur
Dağlar yeşil geyer o dem şaz olur
Gül istemem gülün ömrü az olur
Döndürdün kaddimi kemana bülbül

Candan âşık oldum bir âlişane
Dağılmış şöhreti bezmi cihane
Ben de senin gibi oldum divane
Yazık figanına efsane lülbül

Dembedem gözlerim kızıl kanda mı
Bu aşkın ateşi özki canda mı
Meramın gülde mi yoksa bende mi
Baksana bir kere cihana bülbül

Sadık üftadeler muradı bulur
Şu faninin yârsız ne tadı olur
Âşık (Ruhsat) senden geri mi kalur
İmtihan olalım divane bülbül!...>>


Gine bahar oldu gönlüm bulandı

Gine bahar oldu gönlüm bulandı
Benim gibi olmuş seller sabahtan
Kıble tarafından bulut toplandı
Bir haber getirdi yeller sabahtan

Ağaçlar hu çeker iniler taşlar
Fırkatından dağlar akıtır yaşlar
Bülbüller ah eder feryada başlar
Burcu burcu kokar güller sabahtan

Severim Sunamı candan can gibi
Gözlerimden akan yaşlar kan gibi
Sevdiğimi gördüm bir ceylân gibi
Düzülmüş gerdana teller sabahtan

Elinden nuşettim bir kadeh şerbet
Baktım ki yavruya bilecek kıymet
Diz dize oturup eyledim sohbet
Dihanından döker ballar sabahtan

(Ruhsati) dünyada olmaz ki beka
Ne çare vermişiz elinde yaka
Bizim hulûsumuz tamamdır Hakka
Varsın zem eylesin iller sabahtan....>>


Gine bu yıl yoksulluğun elinden

Gine bu yıl yoksulluğun elinden
Vardık sucu durduk bir değirmene
Çağıldak sesinden gürültüsünden
Döndü kulaklarım her değirmene

Usta şeytan çivisini çevirir
Basar kötürgeye unu savurur
Bağzı nöbetciler salvar kıvırır
Un isterim deye döner pervane

Kuzu derisinden olur postumuz
Belli olmaz düşmanımız dostumuz
Üç günde bir silkeleriz üstümüz
Yazık bu nardaki yanan canlara

Hemen bindirirsin tası liğenin
Un alırız nöbetçiden çekleyin
Bugaz döke döke kör kötüğerin
Sıçrar pulatlar değer yanlara

Nezaketli söyler şirin dilleri
Ruhsat'ın perişan olur halleri
Gelir yanımıza İsa gülleri
Kimi yağ getirir kimi kaygana...>>


Gine göçü yükletelim

Gine göçü yükletelim
Ya bu fare durur ya biz
Ya karakol bekletelim
Ya bu fare durur ya biz

Dört yanımız hep tarladır
Ekin yok bize zorlatır
Karanlıkta göz parlatır
Ya bu fare durur ya biz

Bacamızdan çıkmaz tütün
Unu teslim ettik bütün
Kaçak döğüşüne metin
Ya bu fare durur ya biz

Kuyruğunu idiyor yay
Unu bulguru etti pay
Aman komşular bire hay
Ya bu fare durur ya biz

Denizden çıktık adaya
Hasmın gözünde tutıya
Arzuhal yazak kediye
Ya bu fare durur ya biz

Dahi yoktur böyle nursuz
Utanmaz budaksız pirsiz
Ne gözümdür kara hırsız
Ya bu fare durur ya biz

Cehtederse derler anı
Gel (Ruhsati) yıkak damı
Pencereye taktım camı
Ya bu fare durur ya biz...>>


Gine gönül kuşu bilmem ne hikmet

Gine gönül kuşu bilmem ne hikmet
Kafesi mihnette kapandı kaldı
Dam oldu payine danei kısmet
Diyarı gurbette kapandı kaldı

Gittiler hünkara biraz müptela
Şikayet yüzünden koptu vaveyla
Arzuhaller buyrulmadı galiba
Babı hükümette kapandı kaldı

Ehli dil olanlar yolunu tuttu
Dilesin maksuda menzile yetti
Aşıklar zümresi didara gitti
Sofular cennette kapandı kaldı!

Niçin ateş değil Ruhsat külahın
Çıkmıyor göklere feryadu ahin
Uyanmadı gitti bahtı siyahın
Kuşei vahdette kapandı kaldı...>>


Gine gözümüzde oldun tutya

Gine gözümüzde oldun tutya
Eski gördüğümüz koca boz ayran
Gönüz gönüz hayaline yıldırdın
Girdin düşümüze gice boz ayran

Yoksulluğun zincirini kırasın
Tarilada vare çoban turasın
Düşmanlar başına gelsin göresin
Gör bir yol yoksulluk nice boz ayran

Ben neyleyim baklavayı böreği
Anca sen soğutun yanık yüreği
Mevlâm eksiltmesin dinin direği
Yanı sıra bir güzelce boz ayran

Kadir Mevlâm şemamızı yandırsa
Pervaneyi başımızda döndürse
Her kim muhtaçlara bir tas gönderse
Nail olur sekiz hacca boz ayran

Seni görenlerin yüreği yağlı
Seni görmeyenin ciğeri dağlı
Kaymağın torunu yağın öz oğlu
Alçak mertebeli yüce boz ayran

Terk eyledin (Ruhsat) gibi yeğidi
Bilmem mihanetler senin nen idi
Davar sahibine verdin öğüdü
Döndürdün kalbini toca boz ayran...>>


Gittiğim gam gama sökenüp gider

Gittiğim gam gama sökenüp gider
Aman Allah; benim ceranim noldu?
Azdı yaralarım hekim bulunmaz
Emdürüp yaramı saranım noldu?

Şahin değilim ki uçup tutayım
Bülbül değilim ki dalda öteyim
Yanımda değil ki alup yatayım
Başı yene telli cananım noldu?

İş bozanlar uzattılar arayı
Sevdiğime bağlattılar karayı
Söndürdüler yaktığımız çırayı
Her gün hallarımı soranım noldu?

Tavus kuşu gibi boynun uzadup
Zülüfleri sola sağa düzedüp
Telli turna gibi eşin gözedüp
Süzülüp karşımda duranım noldu?

Ruhsatî'yim seyif gibi süzüldüm
Aşk elinden gice gündüz ezildim
Âşıkların defterine yazıldım
Soyunup koynuma girenim noldu?....>>


Gönül azat oldu gamu şitadan

Gönül azat oldu gamu şitadan
Şükür Yaradana gine yaz geldi
İşte böyle diyordum Hüdadan
Şükür Yaradana gine yaz geldi

Göller dalgalanup kazı gözlerdi
Gönül allı pullu kızı gözlerdi
Sevda çekenler de yazı gözlerdi
Şükür Yaradana gine yaz geldi

Vakit yeli esti karlar eridi
Hicabından kar çiçeği faridi
Nergiz yaprağını çekti yürüdü
Şükür Yaradana gine yaz geldi

Sünbül boynun eğdi kurdu otağı
Bülbül bir gül için bekler bu bağı
İşte gelüp erdi yaz bahar çağı
Şükür Yaradana gine yaz geldi

Cahiller şöhreti sazı seviyor
Hilal kaş sürmeli gözü seviyor
Ruhsati bulandı yazı seviyor
Şükür Yaradana gine yaz geldi...>>


Gönül eğlenir mi gurbet ellerde

Gönül eğlenir mi gurbet ellerde
On dokuz bölüklü kız olmayınca
Garip bülbül gibi öter dillerde
Açılıp gülleri yaz olmayınca

Ne müşküldür karlı dağı devirmek
Yönün sevdiğine doğru çevirmek
Aşıka şayeste türkü çağırmak
Anın da tadı yok saz olmayınca

Sevda dolu Ruhsati'nin meyinde
Ahu zarım kaldı kaşı yayında
Sevdiğim Hafik'in Gulam köyünde
Bu yıl da gidemen yaz olmayınca...>>


Gönül ne dertlere soktun başını

Gönül ne dertlere soktun başını
Kimse bilmez ne irenkte gülüm yâr.
Dört ırmak almıyor gözüm yaşım
Herdem akar boz bulanık selim yâr.

Bağlarda açılmış lâle gül sünbül
Seydaya gelenler hâl eder müşkül
Yârin bağçesinden almadım bir gül
Uzattım bir kerre çekmem elim yâr.

Daim ağyar ile işim savaştır
Yaralıyım yâre haber ulaştır
Yavrum bana âbu hayat ulaştır
Yandı susuzluktan ağzım dilim yâr.

Ruhsat âşık arzuladım dostumu
Dost yolunda feda ettim postumu.
Gelen geçen ko çiğnesin üstümü
Yâre giden toz dumanlı yolum yâr....>>


Gönül yeter sevdin çirkefi câhı

Gönül yeter sevdin çirkefi câhı
Hakıykatten kurarım bir pazar hey
Yeter gayrı vazgel bu hay haşemden
Kiramen kâtibin şerrin yazar hey.

Ey gönül ne zaman gelirsin yola
Nice bir boy yere çekersin çile
Yeter âşık oldun vefasız güle
Değer bir gün Mihricanı bozar hey.

Ne şerafet vermiş bülbüllere de
Ne ziynetler vermiş o güllere de
Dünya güle kalmaz bülbüllere de
Sen de düşün sen de eyle hazer hey

Alçak yürü vezir olma Ruhsati
Her bir ayba nazar olma Ruhsati
Pek öyle kibirli olma Ruhsati
Bir gün olun iki taşlı mezar hey...>>


Görün ki âşık tecrübedide

Görün ki âşık tecrübedide
Huzuru sultanda kabahat etmez
Belki olur deyu bir hat keşide
Arzuhal sunmağa cesaret etmez

Toplanmış bir yere erbabı divan
Bir iki müptelâ ettiler kurban
Gazabı tahttadır o şahı huban
Zümrei uşşaka adalet etmez

Gülün ünsiyyeti naçardır harla
Bülbül maşukunu bekler zar ile
Gönül özler sarılmayı yâr ile
Bir iki buseye kanaat etmez

Dertliler sabahadek olur uyanık
Merhem arıyorken zahmına sadık
Mansur gibi dara çekile âşık
Yârini ağyare şikâyet etmez

Neylesün uyanup babı mihnette
Gelüp pervaneler dönmez hizmette
Kûşei vahdette şebi zulmette
Kapandı Ruhsati şecaat etmez....>>


Göründü gözüme bir melek sima

Göründü gözüme bir melek sima
Ne sever ne kovar ne sarılırsın.
Kime şikâyete gidem elinden
Ne kaçar ne kovar ne yorulursun.

Aşkından bülbüller Kur'an okuyor
Gül dalında feryad edüp şakıyor
Cemâlin envarı beni yakıyor
Ne bir buse verir ne darılırsın.

Ruhsatî'ni çok düşürdün feryada
Başıma belâdır sendeki eda
Senin gibi mahbub var mı dünyada
Ne edalanup ne kurulursun....>>


Gözlerim yollarda kaldı bacılar

Gözlerim yollarda kaldı bacılar
Arayup ağamı bulamıyorum.
Figan edüp ağlar körpe kuzular
Nasıl ideceğim bilemiyorum.

Konağı sahipsiz serili kaldı
Kitabı sandıkta dürülü kaldı
Saati işlemez kurulu kaldı
Hacı, Ali küçük veremiyorum:

Bir yandan çiftçiler sapan istiyor
Bir yandan davarlar çoban istiyor
Bir yandan öküzler saman istiyor
Ellerim tutup da viremiyorum.

Bir yandan deşilmiş yaranın derdi
Bir yandan yarayı saranın derdi
Bir yandan tahtayı kuranın derdi
Bir dala kondurup kalamıyorum.

Beş kat elbiseyi sandığa bastım
Gayri ben ağamdan umudu kestim
Buşunu karşıki divara astım
Gördükçe göz yaşın silemiyorum.

Ruhsat ben gibi olmuş var m ola?
Yoksa âlem böyle ahu zâr m ola?
Esme kızım öksüz kaldı dir m ola?
Şaşırdım ben beni bulamıyorum....>>


Gülüm güneşlere daldı

Gülüm güneşlere daldı
Bugün cananımı öptüm
Budak muradını aldı
Gonce dihanımı öptüm

Ruzu şep efkâr ederken
Sözümü tekrar iderken
Bülbül gibi zarederken
Gülü reyhanımı öptüm

Sevda geçmemiş başından
Sakınmış adüv taşından
Bir gözünden bir kaşından
Bir de gerdanından öptüm

Pervaneveş döner iken
İçüp meyi kanar iken
Zelihaveş yanar iken
Yusufu Ken'anımı gördüm

(Ruhsat) bu ne dava imiş
Bir kuruca sevda imiş
Uyandım ki rüya imiş
Bir de yorganımı öptüm....>>


Günün geçmiş farimişsin sevdiğim

Günün geçmiş farimişsin sevdiğim
Yeni açmış gülüm idin bir zaman
Gice gündüz hayalinle yanardım
Can içinde canım idin bir zaman

Her seherde yol oğrattım kapuna
Niceleri beler idi topuna
Yanakların şevk verirdi yapuna
Al kınalı yârim idin bir zaman

Hey (Ruhsatî) böyle miydi ahdimiz.
Bir gül olup açılmadı bahtımız
Yâr seninle ne tatlıydı vadimiz
Ahtı bütün yârim idin bir zaman....>>


Güzeller şahına bir musha yazdım

Güzeller şahına bir musha yazdım
Değmesin duşmanın nazarı deye
Bir g!ce gönderdim gizli bir name
Kuralım tenhada pazarı deye

Halime münasip yaran bulunmaz
Kalbteki yaramı saran bulunmaz
Dilbere bir öğüt veren bulunmaz
Terk eyleme okur yazarı deye

Mürüvvet kılmadın şu ben gedaya
Bu sinemi karşı verdim cedaya
Sitem söz!erini kıldın hedaya
Başımda gezdirdim güzarı deye

Bu senin efkarın bu senin gamın
Dillerde söylenen hep senin namın
Ölürsem Fatma'nın yoluna gömün!
Yadetsin Ruhsat'ın mezarı deye...>>


Bu bölümde toplam 271 adet Ruhsati şiiri bulunmaktadır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

 

 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com