ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            
      Ozan İhlasi

Ozan İhlasi İnsanlığa postu serdim sereli
Cahiller taş vurdu ezdi cehalet
Bağban olup dost bağına gireli
Zalimler çok yordu üzdü cehalet


15.03.1966 günü Sivas’ın Kangal ilçesinin Yeşilkale köyünde doğmuştur. Yedi çocuklu ailenin üçüncü çocuğudur. Sıkıntılı bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Çobanlık yapmış, bağ-bahçe işleriyle meşgul olmuştur.

İlkokul tahsilini köyünde yapmış. Sivas Cumhuriyet Ortaokulu’nda Ortaokulu okumak istemişse de sıkıntılar yüzünden buna devam edememiş ikinci sınıftan ayrılmıştır.

On yedi yaşında iken babasını bir traktör kazasında kaybettikten sonra köyünde daha fazla durmamış, 1994 yılında İstanbul’a taşınmış; inşaatlarda çalışarak geçimini sağlamaya çalışmıştır. Çırak olarak başladığı inşaat alanında, azmi, gayreti ve sabrı sayesinde bugün taşeronluk yapar hale gelmiştir. 2000’lerin başında “Emirhan İnşaat”ı kurmuştur ve hâlâ bu kuruluşun başındadır.

1989 Gürün’ün Sarıca köyünden olan Meryem ile evlenmiş, bu evlilikten ikisi kız üç çocuğu (Emirhan, Maide Nur, Hayal Nur) olmuştur.

İhlasî, hâlâ İstanbul’da yaşamaktadır. Ancak Sivas ve köyü ile irtibatını yitirmemiş; çeşitli vesilelerle sık sık buralara gelerek sıla hasretini gidermeye çalışmıştır.

Her ne kadar tahsilini yarıda bıraksa da Bekir Akbulut / İhlasî okumayı aşk derecesinde sevmiş, hatta kendisine sayısı 3000 kitaba ulaşan bir de kitaplık oluşturmuştur. Pek çok kurum kuruluşa da yüzlerce kitap bağışında bulunmuştur. Bunun haricinde İhlasî’nin hatırı sayılır bir de para koleksiyonu vardır.

Şiir yazmaya on bir yaşında başlayan Bekir Akbulut’un ailesinde herhangi bir âşık bulunmamaktadır. Bunun yanında sazı, irticali ve ustası yoktur. Kendisinin de herhangi bir çırağı yoktur. Mahlas olarak başlangıçta adını kullanırken Doğan Kaya’nın kendisine “İhlasî” mahlasını vermesinden sonra bunu kullanmaya başlamıştır. 2012 yılında TC Kültür Bakanlığı tarafından “Halk Şairi” kimliği verilmiştir. Şiire başladığı yıllarda okuduğu Kerem ile Aslı hikâyesinin bu yola girmesinde büyük rolü olmuştur.

Şiir tekniği kuvvetlidir ve daima “Daha iyisini nasıl yapabilirim?” kaygısı içinde olmuştur. Kitabımıza aldığımız farklı şiir şekilleri ve örnekleri de bunun işaretidir. Dili sade ve akıcıdır. Hemen her konuda şiiri vardır. Ancak onda öne çıkan ve başarılı örnekler sergilediği alan tasavvuftur.

Ruhsatî, Şenlik, Sümmanî, Erzurumlu Emrah, Mevlüt İhsani, Reyhanî, Ercişli Emrah sevdiği şairlerin başında gelir. Ersin Kayışlı tarafından iki şiiri (Meyri ve Bağrıma Benim) bestelenmiştir.

İhlasî, İstanbul Aydınlar Ocağı, SİYŞAD (Sivas Yazarlar ve Şairler Derneği), (Sivas Aşıklar Ozanlar derneği üyesidir.

Her icraatında kul hakkını gözeten, paylaşmayı ve yardım etmeyi seven İhlasî doğruluğu kendisine düstur edinmiş, ülkesine ve milletine sevdalı birisidir.

Hakkında iki kitap çıkmıştır. Söz konusu kitapların künyeleri şöyledir:
Bekir Akbulut, Meyri, Vilâyet Yayınevi, Sivas, 2012, 176 s.
Kübra Güney, Eyvallah-Bekir Akbulut Hayatı ve Şiirleri, Vilâyet Kitabevi, Sivas, 2014, 296 s. (Kübra Güney, bu çalışmasını önce, aynı sene Cumhuriyet Üniversitesinde Doğan Kaya danışmanlığında bitime tezi olarak hazırlamıştır.)

Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Doğan Kaya tarafından hazırlanan “Ozan İhlasi Tür ve Şekil Penceresinden” adlı kitabı mevcuttur.



Cehalet

İnsanlığa postu serdim sereli
Cahiller taş vurdu ezdi cehalet
Bağban olup dost bağına gireli
Zalimler çok yordu üzdü cehalet

Ayrı gayrı bilmez şu benim özüm
İnsanı seveli ağlıyor gözüm
Doğruyu söyledim dokundu sözüm
Hakkımda fermanı yazdı cehalet

Kimi güldü geçti benim yanımdan
Kimi can kopardı tatlı canımdan
Yobaz şüphe duydu hak imanımdan
Bitmeyen bir yara azdı cehalet

Bu ayrılık kanatıyor yaramı
Hüccet yazıp ton ediyor gıramı
Uzak tuttum cahil ile aramı
İkilik çarkında gezdi cehalet

Alevi de benim sünni de benim
Ehli beyit ile birdir bedenim
Sevgi dini benim imanım dinim
İHLASİ ayrılık yazdı cehalet


Felek Gözün Kör Olsun

Dert sineme bağdaş kurmuş oturur
Dermanım yok felek gözün kör olsun
Sırtıma şeleği vurmuş oturur
Ormanım yok felek gözü kör olsun

Bıçağı bilerken kırdım masadı
Kuşatmadın bana zırhı pusadı
Ektim biçtim yele verdim hasadı
Harmanım yok felek gözün kör olsun

Her nere gittiysem düştün peşime
Gücüm yetmez oldu kendi işime
Çok ok vurdun bedenime döşüme
Fermanım yok felek gözün kör olsun

İHLASÎ'yim garip boynum büküldü
Sicim gibi gözümden yaş döküldü
Tahkim ettim ben ettikçe söküldü
Kirmanım yok felek gözün kör olsun


Giren Var

Bire miskin düşünmene ne gerek
Seni beni her saniye gören var
Aldığın nefesi tüm işleyerek
Suda gitsek izimizi süren var

Güneşi döndürüp günü ışıtıp
Mevsimin içinde kışı üşütüp
Hücredeki kanda canı yaşatıp
Ana rahimine ışık veren var

Gafil olan gider bağlanır boşa
Adresin yazılır ses vermez taşa
İHLASİ haddini aştıysan haşa
Seninle mezara gidip giren var

  Gülmedi

Varlık âlemine girdim dolaştım
Ben mi hata yaptım şans mı gülmedi
Vara yola çıktım yoka ulaştım
Ben mi hata yaptım şans mı gülmedi

Döndüm baktım neler saklı anım da
Gizli gizli can taşıdım canımda
Hiç olmadı kara batım yanımda
Ben mi hata yaptım şans mı gülmedi

Bir dağın başından olmadı farkım
Nedense bir türlü dönmedi çarkım
Ummanı bağladım akmadı arkım
Ben mi hata yaptım şans mı gülmedi

İHLASİ’yim nere gitsem şaşırdım
Gönlümün içinde güneş aşırdım
Bir yar verse can evimde taşırdım
Ben mi hata yaptım şans mı gülmedi


Sor Felek

İçimde hasreti gözümde yaşı
Görmeyenden yar olur mu sor felek
Tertemiz aşkımın yoluna başı
Vermeyenden yar olur mu sor felek

Muhtaçmış bu gönül güzel bir eşe
Hüzünle dolaştım kalmadı neşe
El ele tutuşup yanan ateşe
Girmeyenden yar olur mu sor felek

Postayı bekledim teli bekledim
Günü aya ayı yıla ekledim
Hasreti sırtıma şelek yükledim
Sormayandan yar olur mu sor felek

Perişan halimin sensin nedeni
Bir bilsen içimden kopup gideni
Beraber ölüme iki bedeni
Sermeyenden yar olur mu sor felek

Can arardım can bulurdum gözünde
Ateş oldun İHLASÎ'nin özünde
Neden durmaz bu vefasız sözünde
Durmayandan yar olur mu sor felek


Böldüm Böleli

Başımı bağladım beşe
Ben biri buldum bulalı
Bağlanmadım boş bir başa
Ben biri buldum bulalı

Bir bilgede buldum beni
Bölük bölük böldüm beni
Biçareyim bildim beni
Ben biri bildim bileli

Ben beni bildim bendenim
Bir İHLASÎ bin bedenim
Bağcı benim bağ da benim
Ben beni böldüm böleli


 

Diğer Şiirleri->




anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com