ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            

  

Ozan İhlasi Şiirleri


Acep

Güvenme dünyada olan devrana
Sınırsız saltanat gerek mi acep
Yıkılır sarayın döner virana
Fukara ağaya direk mi acep

Tek taş duvar olmaz muhtaç taş taşa
Sırt sırta verince eder temaşa
İnsan yalnızlıkla kalsa baş başa
Sadece yalınız yürek mi acep

Yâr olmalı beden canda canana
Gereklidir daim insan insana
Var olur cenneti gelse yan yana
Sevdanın bahçesi merek mi acep

Niceleri geçti Âdem de dâhil
Ölümü unutur gafille cahil
Gönülden gönüle İHLÂSÎ ehil
Varını meydana serek mi acep...>>


Açtılar

Gül ile aram açtılar
Açmadılar mı açtılar
Dil ile yaram açtılar
Açmadılar mı açtılar

Kul ile sözü açtılar
Pul ile özü açtılar
Al ile bizi açtılar
Açmadılar mı açtılar

Saz ile divan açtılar
Söz ile şivan açtılar
Haz ile ihvan açtılar
Açmadılar mı açtılar

El ile yerin açtılar
Hal ile serin açtılar
Bel ile derin açtılar
Açmadılar mı açtılar

Kırık ile solun açtılar
Ark ile suyun açtılar
Fark ile oyun açtılar
Açmadılar mı çatılar

Yönü halasa açtılar
Seni mahlasa açtılar
Beni İHLASA açtılar
Açmadılar mı açtılar...>>


Adam Var ki

Adam var ki ilim ile buluşur
Adam var ki bütün sırra ulaşır
Adam var ki başı gökte dolaşır
Adam var ki çığır olur yol olur

Adam var ki ipe salar adamı
Adam var ki ipten alır adamı
Adam var ki gönle dolar adamı
Adam var ki adalete dil olur

Adam var ki saray taşır içinde
Adam var ki ateş üşür içinde
Adam var ki güller devşir içinde
Adam var ki her sözcüğü bal olur

Adam var ki sözü keser kılıcı
Adam var ki geleceği bilici
Adam var ki affedici silici
Adam var ki tutunana dal olur

Adam var ki ateşleri söndürür
Adam var ki çağı açıp döndür
Adam var ki sözle kaya bindirir
Adam var ki gönüle hemhal olur

Adam var ki gök çökse de bükülmez
Adam var ki kuvvet ile çekilmez
Adam var ki yel vurunca dökülmez
Adam var ki muhtaçlara şal olur

Adam var ki canı canda yetirir
Adam var ki kötülüğü bitirir
Adam var ki hana bayram getirir
Adam var ki yaratana kul olur

Adam var ki yanar amma yandırmaz
Adam var ki Hak nurunu söndürmez
Biradam ki verir geri döndürmez
Adam var ki zerre ona zül olur

Adam var ki dar kalınca çık seslen
Adam var ki gıda gibi gir beslen
Adam var ki İHLASÎ var git yaslan
Adam var ki her bahçede gül olur...>>


Ağlıyorum Yine Gel Diye Diye

Çöktüm karanlıkta gizli gizlice
Ağlıyorum yine gel diye diye
Sızıyor bu yürek hasret içinde
Yalvardım saçından tel diye diye

Sığamadım gülüm senin kalbine
Bu kalbimde bir yer ara kendine
Ne hoş olur alsan gönül fendine
Gözyaşım akıttım sel diye diye

Gül dalına değil dikene baktım
Uykusuz gecede bir ömrü yaktım
Sevgisiz dünyayı sana bıraktım
Sevgilim birazcık gül diye diye

Soramadım hangi elden nicesin
Sonsuzluk yolunda bana gecesin
Yazımda satırda imla hecesin
Silmedim defterden bil diye diye

Bekir im gülümü sakladım sana
Cemalin bir yana dünya bir yana
Mecnunun çölünde kurbanım sana
Kesip de canımı al diye diye...>>


Ahilik

Hak dostları temelini atmıştır
Adaletin Hakk’ın gözü ahilik
Nice güzel insan orda yetmiştir
Cemiyetin varlık özü ahilik

Bütün pirler vazifeli bu yolda
Avcı dersen Baba Gömleksiz kul da
Bağcılarsa, Üzeyir’le hemhalda
Balıkta Yunus’un izi ahilik

Berber ki, Selman-ı Farisin işi
Çıkrıkçı Habib-i Neccâr’ın düşü
Âdem çiftçi yaratılmış ilk kişi
Musa’yla çobanın tözü ahilik

İbrahim’dir dülgerlerin ustası
Hüsam Küfî Attarların kıstası
Zülküf ekmekçinin gönül pastası
Tüccar Muhammed’in sözü ahilik

Saatçi Yusuf’la, seyyahtır İsa
Nuh’ta marangozluk okçu Vakkas’a
Hasan Basri helvaya koymamış yasa
Zırhlarda Davud’un gizi ahilik

Üç kola ayrılır kapısı vardır
Yiğit yamak, çırak hepisi vardır
Kalfa usta ahi tapusu vardır
Şeyhü’l-meşayihin közü ahilik

Deveci Salih’le gizin güzeli
Veysel Karani’dir dostun ezeli
Terzi İdris’tir hem Mutaf Gazali
İHLASÎ debbağ’ın tezi ahilik...>>


Akışını Görene

Yürekteki güzellik endam ile ay olur
Güzeldeki o gözün bakışını görene
Ruh ahlakta sözlenir sevgi ile toy olur
Güzeldeki o aşkın nakışını görene

Der iseniz hikmettir içinde de Hak gizli
Aşikâre değil de nazar eyle bak gizli
Özümse o yâr diye her derdini çek gizli
Aşk ilahi ışıktır yakışını görene

Söz kurşundan beterdir söyler iken bin düşün
Aynada kendin görüp gerisini dön düşün
Kırma insan kalbini kırılırsın sen düşün
Kapısı Kâbe olur çıkışını görene

Sabaha öncü olur ışığı söker tanın
Küllerinin altında ateşi çoktur canın
Kumaşı sevda derler ömürdeki her anın
Lokman Hekim diyorlar dikişini görene

Meyvesi huzur dolu salkım salkım her dalı
Her zamanki rengidir kırmızının o alı
Arı denen bir mahlûk peteğe süzer balı
Sırra hâkim diyorlar döküşünü görene

BEKİR der her nesneyi canlıyı tarıyorum
Bir küçücük noktada dönerek arıyorum
Tek damlada birikip gerçeğe varıyorum
Damla sele dönüşür akışını gören...>>


Aktı Durdu

Gözü mühür gamzesi gül
Bu ömrümü yaktı durdu
Bir pınarın suyu muydu?
Yüreğimden aktı durdu

Gezdim dolaştım âlemi
Yüklendim bütün elemi
Kaşları kudret kalemi
Mürekkebin döktü durdu

Gâhi güler gâh ağlatır
Sinemi yakar dağlatır
Bağsız kolumu bağlatır
Eller gibi baktı durdu

İHLÂSÎ belim bükeni
Benim gibi dert çekeni
Gülün dalında dikeni
Şu sineme çaktı durdu...>>


Al Götür Beni

Güneş olup şavkın düşünce öze
Ufuktan aşarken al götür beni
Sevdanın seheri yol versin bize
Gönlümde yaşarken al götür beni

Gözlerin kalbime bir ok salanda
Kirpiğin aklımı baştan alanda
Sevgin şu gönlüme akıp dolanda
Yüreğim coşarken al götür beni

Mevsimler bahara çıkıp yeterken
Güller açıp bağda bülbül öterken
Bağrımda hasretin yanıp tüterken
Duygular taşarken al götür beni

Gökyüzü geceye yıldız dökerken
İHLÂSÎ gül gibi boynun bükerken
Karanlık bitip de şafak sökerken
Geceler ışırken al götür beni...>>


Alacağım Yok Burda

Şu yalan dünyanın bedestenini
Gezdim amma alacağım yok burda
Okudum yazdım da bunca fenini
Aradığmı bulacağım yok burda

Esrarını çözemedim dil başka
Her canlıda tavır başka hal başka
Bir ağaçta diken başka gül başka
Benden başka bileceğim yok burda

Aramakla geçti gitti zamanım
Bâki değil bende emanet canım
Kanatsız bir kuşa vermiş fermanım
Düşündükçe güleceğim yok burda

Gördüm ki çelikmiş örümcek ağı
İnce eleklerden eledim dağı
Engin deryalara akan ırmağı
Bağlasam da dolacağım yok burda

Yedi renk dört mevsim güzel mi güzel
Yeşerdim yaşadım oldum bir gazel
İHLÂSÎ doğmadan ölmüşsün ezel
Kalam desem kalacağım yok burda...>>


Alan Yanar Satan Yanar

Bu dünyanın cevherini
Alan yanar satan yanar
Okur yazamaz dehrini
Kalemini tutan yanar

Bilge bilgiyi çözemez
Ârif ârifçe gezemez
Çiçek arıyı bezemez
Gönüllerde biten yanar

Yerler gökler sökülünce
Sırlar suya dökülünce
Aşk çakmağı çakılınca
Yâri özde yatan yanar

Şehir şehir elden ele
Gezer dururlar nafile
Gel anlat bunu gafile
Ateş yanmaz tüten yanar

Duran gideni geçince
Elek eleyip seçince
Karınca umman içince
Benliğini atan yanar

İHLÂSÎ bezirgân değil
Yapı amma bir han değil
Bura bize vatan değil
Özünü avutan yanar...>>


Alevilik Nedir Sünnilik Nedir

Biri bizi tutmuş her yönden
İslam da Alevi Sünnilik nedir
Ali desen bizden biri her yönden
İslam’da Alevi Sünnilik nedir

Aynı Kur’an aynı ayet aynı yön
Tavaf eyle o Kâbe’yi sen de dön
Hak yolunda Ali ol da sende sön
İslam’da Alevi Sünnilik nedir

İbni Seb’e gibi fitne yüzünden
Muhammed Ali’ye sarıl özünden
Kur’an ayetinden Hakk’ın sözünden
İslam’da Alevi Sünnilik nedir

Ağacı meyvesi dalı bir deyip
Hak yolumuz İslam yolu bir deyip
Muhammet Ali’nin kolu bir deyip
İslam’da Alevi Sünnilik nedir

Ayırdılar bizi Mervan diyerek
Ayrılıkçı kızıl başlık giyerek
Hüseyin’i yoktan çölde yiyerek
İslam’da Alevi Sünnilik nedir

Aynı bir bedende iki el gibi
Enfal kırk altıya sarıl şal gibi
Azap biter birlik yeşil dal gibi
İslamda Alevi Sünnilik nedir

Mülcemler bir idi bin oldu şimdi
Darvin başımıza din oldu şimdi
Mezhepler kan kusan kin oldu şimdi
İslam’da Alevi Sünnilik nedir

Kur’anla çizilmiş çizgimiz bizim
Birazcık var ise sezgimiz bizim
Birlik için olsun ezgimiz bizim
İslam’da Alevi Sünnilik nedir

Bir peteğin arısıyız hepimiz
Varsın kızıl yeşil olsun kepimiz
BEKİR der şahtır Hak kopmaz ipimiz
İslam’da Alevi Sünnilik nedir...>>


Alıştık

Yeryüzü çığlık atar gök ise ağlamakta
Ne hikmettir bilinmez vurulmaya alıştık
Ülkem yasa bürünür, karalar bağlamakta
Sustukça al bayrağa sarılmaya alıştık

Uyan milletim uyan kader midir uyumak
Gencecik tüm fidanlar koparılıp soluyor
Bu kadar basit mi ki şehitlere göz yummak
Mayınla parçalanıp evlatların ölüyor

Budadılar bizleri özümüzü aldılar
Dağlıca yıkılasın kuşlar gökte dönüyor
Zengin bedel yatırdı fakirleri saldılar
Devriye nöbetinde ne yıldızlar sönüyor

Milliliği unuttuk Türklüğe söve söve
Kaybettiğin ne varsa vermezler ki geriye
Yalakalar bitirmez söveni öve öve
Uyu milletim uyu devam aynı seriye

Anaların ağıdı yürekleri dağlıyor
Kundaktaki çocuklar izliyor kucaklarda
Masum yüzlü gelinler içli içli ağlıyor
Sönmeyen volkan gibi kor ateş ocaklarda

Kardeş kardeş deriz de kardeşliği gördünüz
Bir tabuttan birine koşmak sizi üzmez mi ?
Saltanatın uğruna her tavizi verdiniz
Hainler kol geziyor paşa bunu sezmez mi?

İHLASÎ ağlamaktan yoruldu iki gözüm
Anlatamam içimi Yedi Eylül üşüyor
Bağırsam da duyulmaz duyulmaz benim sözüm
Kuzularım vurulup topraklara düşüyor...>>


Alsın Ne Olur

Yaradan’ım bir yâr nasip et bana
Ne bir eşi olsun ne de benzeri
Biraz da kıyak geç naçiz kuluna
Senden bir armağan olsun ne olur

Gözünü kaşını özel yaratsan
Yüzünü güneşten güzel yaratsan
Ne olur ölmeden ezel yaratsan
Benimle beraber gülsün ne olur

Boyu bir incecik dala benzesin
Yanakları taze güle benzesin
Dilinden dökülen bala benzesin
Aklımı fikrimi çelsin ne olur

Öyle yarat âlem şaşırsın kalsın
Hasetler çatlasın kahrından ölsün
Bakışı naz yapsın endamı gülsün
Hemencik şimdiden gelsin ne olur

Kâinat kıskansın kullar imrensin
Bastığı topraklar yollar imrensin
Elinden tutunca eller imrensin
Aşkı yüreğimi delsin ne olur

Cemali cenneti aratmasın bak
Gönlünden gönlüme bir de çıra yak
Özünü özüme birleştir ey Hak
Sevdiğimi o da bilsin ne olur

Ya Rabbi duamı kabul buyur sen
İHLÂSÎ kulunu biraz kayır sen
Vereceksen bir müjde ver duyur sen
Aklımı başımdan alsın ne olur...>>


Anlam Vardı

Anlam vardı Ayşe Fatma adında
Sevda, sevgi mihengini yitirdi
Şeker vardır şimdi balın tadında
Arı desen ahengini yitirdi

Tutmuyorlar ana baba öğüdün
Ağaç amma meyvesi yok söğüdün
Başköşede yeri vardı yiğidin
Devir döndü mert dengini yitirdi

Her sofrada yenen aşta haz vardı
Yüreklerde sevgi vardı öz vardı
Yanakları elma, gelin kız vardı
Al yanaklar irengini yitirdi

Dost dediğin kazar oldu kuyunu
Kanı bozuk inkâr eder soyunu
Yoksullukta paylaşırken payını
Dost meclisi o zengini yitirdi

Güven olur şöhretinde şanında
Namus emanetti komşu yanında
Kaypalık yok idi er meydanında
Pehlivanlar çok cengini yitirdi

İHLASÎ insanda insanlık arar
Şeref iflas etti ahlak da firar
Bulutlarla buluşurdu beyaz kar
Yüce dağlar düz, engini yitirdi...>>


Ara Bir İnsanın İçinde Ara

Bulmak ister isen Allah’ı gel de
Ara bir insanın içinde ara
Muradı maksudu felahı gel de
Kalpteki mekânın içinde ara

Bir düzen kurulmuş köprüdür hayat
Geçip de kaç kişi eder seyahat
Ne menzile varır ne geçer heyhat
Var olan zamanın içinde ara

Cennet cehennem var özü incele
Nice dağlar saklı düzü incele
İki dünya vardır gözü incele
Gözdeki ummanın içinde ara

Can ile yüklemiş canlıya mana
Her yol gide gide çıkar insana
Vücut şehirinde yapılı bina
Kaştaki kamanın içinde ara

Sanma ki bu çark senin dışında
Beynini çözersen cevher başında
Kim bilir İHLASÎ kimin yaşında
Kamil bir imanın için de ara...>>


Aradığın Ne Var İse İnsan da

Aradığın ne var ise insan da
Boşa cennet cehennemi arama
Bin yaşasan yok oluyor bir anda
Dokunmayın şu sinemde yarama

Süleyman’la konuşurdu karınca
Gönül gözü bakıp dostu sarınca
Bütün yollar kalpten kalbe varınca
Sekiz köşkün sekiz de var ama

Cehennemdir yokluk denen fırtına
Felek bakmaz terazine tartına
Ateşini yakıp sarar sırtına
Bolca yanar bağrındaki kor ama

Kevser desen yüreğinden akıyor
Kâinatı gözü yazıp okuyor
Tüm analar miski amber kokuyor
İHLASÎ ye ana cennet yar ama...>>


Arılar

Arıları inceleyip izledim
Bir muamma bir bilmece bal onda
Dağdan dağa gezer iken gözledim
Hikmet onda hüner onda dil onda

Şekil desen altıgenin mimarı
Geometri simetri de damarı
Polen denen tozdan yapar imarı
Çiçekleri dolaşırken döl onda

İnsanoğlu örnek alsa özense
Arı gibi çiçek çiçek bezense
İHLÂSÎ de esrarında gezinse
Doğruluktan hiç şaşmayan yol onda...>>


Âşık Püryanî – Ozan İHLÂSÎ Muhabbeti

Aldı Âşık Püryanî

Diyarı gurbeti gezdim dolandım
Durdum baktım hiçte huzur kalmamış
Gözümle görüp de iyi inandım
Sordum baktım göçte huzur kalmamış

Aldı Ozan İHLÂSÎ

Gam yükünü şelek yaptım gezdirdim
Girdim baktım üçte huzur kalmamış
Feleğin çarkında canım ezdirdim
Gördüm baktım içte huzur kalmamış

Aldı Âşık Püryanî

Yıkılmış yasalar yoktur alet
Suçsuz mahkûm suçlu gezer selamet
Yemek içmek haram her şey rezalet
Vardım baktım suçta huzur kalmamış

Aldı Ozan İHLÂSÎ

Allah’ın yasası değişmez başta
Cahil kendisiyle bitmez savaşta
Adalet yok ise insanlık kışta
Sürdüm baktım koçta huzur kalmamış

Aldı Âşık Püryanî

Huzuru sorarsan dalı olana
Düşündüm taşındım bundan bana ne
Ekmek arayansa deli divane
Verdim baktım açta huzur kalmamış

Aldı Ozan İHLÂSÎ

Nice meyve verdim dalın başında
Ne musibet varsa kulun başında
Gidemedim kaldım yolun başında
Yardım baktım uçta huzur kalmamış

Aldı Âşık Püryanî

Bak PÜRYANÎ bunlar sana nasihat
Zengine mülk olmuş işte kâinat
Neye yarar âhiretsiz saltanat
Yordum baktım taçta huzur kalmamış

Aldı Ozan İHLÂSÎ

Der İHLÂSÎ ben hissemi pay ettim
Yüke vurdum eşitledim tay ettim
Kervan yolda menzilime hay ettim
Erdim baktım güçte huzur kalmamış...>>


Âşık Püryanî – Ozan İHLÂSÎ Muhabbeti

Aldı Âşık Püryanî

Gönül tezgâhına vardım oturdum
Dikiş diktim geri söktüm tel koptu
Kudret bahçesinden derdim getirdim
Yemiş diktim yeri söktüm dal koptu

Aldı Ozan İHLÂSÎ

Levh-i mahfuzdadır divanım benim
Bayrak diktim seri söktüm yel koptu
Kimseler ölçemez boy ile enim
Göğü diktim deri söktüm el koptu

Aldı Âşık Püryanî

Vuslat-ı maksuda ereyim dedim
Dostun cemalini göreyim dedim
Aşk ile değirmen kurayım dedim
Taşı diktim peri söktüm mil koptu

Aldı Ozan İHLÂSÎ

Gölgem ile gezdim burda baş başa
Nefis askeriyle girdim savaşa
Hikmet kalemiyle yazıldım arşa
Bine diktim biri söktüm kol koptu

Aldı Âşık Püryanî

PÜRYANÎ dünyada güleyim derken
Sevdiğim uğruna öleyim derken
Dünyadan rızkımı alayım derken
Sinor diktim kırı söktüm çöl koptu

Aldı Ozan İHLÂSÎ

Ruhlar âleminden geldim gezildim
İHLÂSÎ’yim bir damardan süzüldüm
Parça parça kör kuyuda dizildim
Başa diktim zoru söktüm gül koptu...>>


Aşıyorum Ağır Ağır

Bir gündüze güneş oldum
Aşıyorum ağır ağır
Gani gani gamla doldum
Yaşıyorum ağır ağır

Bilemedim gizli girdi
Et ile kemikle ördü
Yaradanım bir can verdi
Taşıyorum ağır ağır

Herkes dem devran sürerken
Zalim maksuda ererken
Tam zirveye çıkam derken
Düşüyorum ağır ağır

Baştan sona bir endişe
Ömrüm yandı pişe pişe
Baktım sade bu gidişe
Şaşıyorum ağır ağır

İHLASÎ’nin eşi dostu
Bana imiş bütün kastı
Dört bir yanım kışa kesti
Üşüyorum ağır ağır...>>


Aşikârca Görünenden Sır Olmaz

Seyreyledim âlem zengin ben yoksul
Bir nefeslik sermayem var yâr olmaz
Çıkıp gider beden yoksul can yoksul
Bu dünyada ebediyen var olmaz

Dert sallayıp köklerini sökerken
Su misali taştan taşa dökerken
Irmak gibi kıvrım kıvrım bükerken
Yolcu yolda dur desen de dur olmaz

Duran zaman işleyeni geçince
Ekmeyenler türlü mahsul biçince
Karınca da filden çok su içince
Sermayesiz kazanç olmaz kâr olmaz

Gül dikene sermayedir gölgedir
Bir düşünen bin bilenden bilgedir
Ölüm dersen her canlıya belgedir
Azık varsa mezar sana dar olmaz

Eşek de deveye kılavuz olmuş
Bu âlem kaç sefer boşalmış dolmuş
İHLÂSÎ gecede gündüzü bulmuş
Aşikârca görünenden sır olmaz...>>


Aşk Bende Farklı

Herkesin içinde bir aşkı vardır
İçimdeki aşkta farklılık farklı
Benim aşkım ise görünmez yârdır
İçimdeki aşkta farklılık farklı

Anlatılmaz anlatmaya söz yetmez
Görünmezi görmek için göz yetmez
Sevgisine dayanacak öz yetmez
İçimdeki aşkta farklılık farklı

Benim ile gezer ne yer ne içer
Herkese görünür her yandan geçer
Benim ile konar benimle göçer
İçimdeki aşkta farklılık farklı

Ne güle benziyor ne de bülbüle
Aşkı muhabbeti en güzel çile
Anlatsam cemali gelmez ki dile
İçimdeki aşkta farklılık farklı

Kimisi sığdırmaz saraya köşke
Kimisi bağlanır içi boş aşka
Bendeki bu sevda başkadır başka
İçimdeki aşkta farklılık farklı

Alınmaz satılmaz paha biçilmez
Gördüğüm varlıkta cismi seçilmez
Her şeyden geçilir O’ndan geçilmez
İçimdeki aşkta farklılık farklı

Bazısının aşkı güzelde gülde
Bazısının aşkı parada pulda
İHLASÎ’nin aşkı bulunmaz kulda
İçimdeki aşkta farklılık farklı...>>


Aşk İnsanın Kendisidir

Âdem ilktir yok evveli
Aşk insanın kendisidir
Kerem yandı Mecnun deli
Aşk insanın kendisidir

Bulan var mı göster nerde
Arayanı salar derde
Arama sen başka yerde
Aşk insanın kendisidir

Bazen gizli perde olur
Hakiki aşk birde olur
Sevende o serde olur
Aşk insanın kendisidir

Kulda pulda aramak boş
Yer de gök de onunla hoş
Bulmak için durmadan koş
Aşk insanın kendisidir

Gizem sende çözebilsen
Gölge ile gezebilsen
Bir damlada yüzebilsen
Aşk insanın kendisidir

Kaşı gözü gülüşüyle
Tüm hikmetle gelişiyle
Doğuşuyla ölüşüyle
Aşk insanın kendisidir

Evren dahi senle güzel
Ervahtaki sensin ezel
İHLÂSÎ’niz döker gazel
Aşk insanın kendisidir...>>


Ateşi Isıttım

Ateşi ısıttım köze kor attım
Ben benim içimde benden ileri
Suları yıkadım yaşı ıslattım
Ben benim içimde candan ileri

Güneşi ışıttım günden içerde
Pervaneyim döndüm dünden içerde
Bir can taşıyorum tenden içerde
Gideceğim menzil yönden ileri

Beyazdan öteyim beyaz içinde
Nevbaharım vardır niyaz içinde
Soğuğu üşüttüm ayaz içinde
Kış üşütmez beni tenden ileri

Yürüdüm sularda sürersen izim
Bakarsan o gözden içerde gözüm
Ervah-ı ezelde yazılmış yazım
Çok yol gideceğim sinden ileri

İHLASÎ der derya gözüm yaşında
Benim nihayetim ölüm kuşunda
Arama başka yol menzil dışında
Hiç kimse gidemez künden ileri...>>


Ayrı Düşeli

Bozulmuş dümenim dönmüyor çarkım
Bedenim başımdan ayrı düşeli
Deryalar akardı kurudu arkım
Mezarım taşımdan ayrı düşeli

Mihrabım yıkıldı dağıldı bendim
Yitirdim ben beni aradım kendim
Dizimde derman yok kesildi fendim
Nazlı yâr peşimden ayrı düşeli

Yol vermez dağlardan aşırdı beni
Boşalttı doldurdu taşırdı beni
Yolumdan şaşmazdım şaşırdı beni
Hayalin düşümden ayrı düşeli

Ne menzile vardım ne de yol aldım
Bir kaptan bir kaba boşaldım doldum
İHLÂSÎ kendime yabancı oldum
Kirpiğim yaşımdan ayrı düşeli...>>


Bu bölümde toplam 350 adet Ozan İhlasi şiiri bulunmaktadır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

 

 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com