ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            

  

Ruhsati Şiirleri 8


Kömür gözlüm yoktur emsalin mislin

Kömür gözlüm yoktur emsalin mislin
Şirin dudakların dillerin vardır.
Cennetten mi çıktı huri mi neslin?
Akar bozbulanık sellerin vardır.

Mekânın şehir mi yoksa kasaba
Sakın yakın olma hariç mezhebe
Baha verme ile gelmez hesaba
Mah yüzünde çifte hallerin vardır.

Gelir geri gider isen buradan
Tanrı selâmım kesme aradan;
Güzelliği sana vermiş yaradan
Nice Ruhsat gibi kulların vardır....>>


Kulak ver pendime divane gönül

Kulak ver pendime divane gönül
Hiç karıp katmanın sırası değil
Meclis gafletinden malâyaniden
Lâf alıp satmanın sırası değil.

Aşk sefinesini var ummana sal
Eğer gavvaz isen derununa dal
Talibi ilmisen kantardan yana
Okkanın batmanın sırası değil

Âşık olan aşkın meyin içiyor
Zahiri bâtından bilip seçiyor
Gün batarken indi vakit geçiyor
Uzanıp yatmanın sırası değil.

Gurbetin veremi rahmi sıladır
Çok yüze gülenin işi hiledir
İki avrat alman başa belâdır
Ayşe'nin Fatma'nın sırası değil.

Ruhsati sözün tut boşa dolaşma
Varup bir muhalif işe dolaşma
Kendin bilmeyene varup dalaşma
Belâya çatmanın sırası değil....>>


Küçücükten Meyil Verdim Ben Sana

Küçücükten meyil verdim ben sana
Dür ile mercana değişmem ben seni
Lutfeyle sevdiğim cevretme bana
Karaya ummana değişmem seni

Tokat ile Zile alınma dile
Konya Karaman bi baha hele
Amasya Burusa Üsküdar ile
Tahtı al Osmana değişmem seni

Hasretin kâr etti bu şirin cana
Canik Trabuzon Bitlis bir yana
Değmez bir telini Tarsus Adana
Yavru Gürcistana değişmem seni

Kar ile Erzurum Van baştan başa
Urfa Diyarbekir hatta Meraş'a
Malatya Sivas bütün car köşe
Bak bu şehristana değişmem seni

Ruhsati derdinden oldu divane
Rumeli Semerkant hepsi bir yane
Yedi kıral bunca devrü devrane
Büsbütün cihane değişmem seni...>>


Leylü nehar derununda yanan ataştir benim

Leylü nehar derununda yanan ataştir benim
Eğer derdimi sorarsan cümleye baştır benim
Eğer yüküm sorarsan lâlü elmas satarım
Kendi fabrikamdan çıkar sâde kumaştır benim.

Marifetten sorarsan benneliktir san'atım
Eğer ahlâktan sorarsan şiir okur tabiatım
Eğer sancağım sorarsan Sivas'tır vilâyetim
Eğer mevlidim sorarsan Deliktaş'tır benim.

Eğer nikâhtan sorarsan dördü bitirdi tamam
Eğer evlâttan sorarsan yiğirmi üçtür heman
Eğer devletten sorarsan bir himarım var inan
Arzumanım anın için kınaman keştir benim.

Eğer tarikim sorarsan nakşibendi itiyim
Eğer mertlikten sorarsan cümlesinden kötüyüm
Eğer mezhepten sorarsan Cinpolat'tan katıyım.
Hem Muhammed cihâriyâri sevdiğim beştir benim.

Âşık Ruhsat bozak almaz çeşit çeşit renk olur
Her kim okursa divanım şiirimden mehenk olur
Eğer günahım sorarsan Kafdağı'na denk olur
Anın için gamım gitmez gözlerim yaştır benim....>>


Mahir beyin bir tanesi

Her zaman bulanık akma
Bir kapı aç durulasın;
Herkes biliyor ölüm var
Ne boşuna yorulasın.

Vasıl oldum vara vara.
Gezme mudara mudara
Bir güzel sev gözü kara
Günde bir yol sarılasın.

Desinler bu kimin kızı
Temiz olsun yüzü gözü
Yâd oldukça güzel sözü
Kuruldukça kurulasın.

Gayri lâl eyle dilini
Gül isen bul bülbülini
Mecaziden çek elini
Nice böyle yâr olasın.

Nereden aldın firkati
Kimden nuş ettin şerbeti
Aferin âşık Ruhsati
Güzel dedin var olasın....>>


Malik Olsam Bir Tükenmez Devlete

Malik olsam bir tükenmez devlete
Ah neyleyim yürekte var elde yok
Kırk çift koşum olsa gözü sürmeli
Ah neyleyim yürekte var elde yok

Bin kilelik tarlam olsa su basar
Vergi Hüdanındır buna kim küser
Otuz beşte sürüm olsa seraser
Ah neyleyim yürekte var elde yok

Dört bin .... olsa bir düz ovada
Yirmi bin kuşum uçsa havada
Beş on batman yağ eritsem tavada
Ah neyleyim yürekte var elde yok

Bin beş yüz ineğim körpe danalı
İki yüz cariyem eli kınalı
Doksan da çobanım beli kamalı
Ah neyleyim yürekte var elde yok

Dört helallım olsa perde yüzünde
Birinin olmasa dünya gözünde
Bir saray yaptırsam (Tecer) özünde
Ah neyleyim yürekte var elde yok

Seksen sekiz oda boyu beraber
İçinde camisi suyu beraber
Bir şehir yaptırsam köyü beraber
Ah neyleyim yürekte var elde yok

Her sene verirdim on yük iane
Muhtaç olmaz idim hana çobana
On iki bin atlı döksem meydana
Ah neyleyim yürekte var elde yok

(Ruhsati) yim düzelteyim dinimi
Dosta doğru çevireyim yönümü
İmanımdan tefrik etme gönlümü
Ah neyleyim yürekte var elde yok...>>


Malûm oldu bunların gidişi gidiş değil

Malûm oldu bunların gidişi gidiş değil
Gözü baktı dili durdu hakiykatten geldi ses.

Murat oldu cana geldi ervahı embiyanın
Hamdolsun dinin sahibi Muhammed'ten geldi ses.

İnkâr etmediler hâşâ dediler suç bizimdir
Müslümana sözümüz yok nasihattan geldi ses.

Şevketlimiz kadim olsun affetti kusurların
İane erzak buyurdu hükümetten geldi ses.

Atalardan kalma cevap kul oyar gelir kaya
Bu sözlere iman eden tarikattan geldi ses.

İncil Tevrat Zeburda var mı beylik dâvası
Zannım var Kur'anda da yok şeriattan geldi ses.

Gerek beylik gerek paşa âlurde faydası yok
Fakirle etti muhabbet nur Ahmetten geldi ses.

Herkes kendin islâh eder sen karışma Ruhsati
Kendi düşen ağlamaz hiç tebiyetten geldi ses...>>


Mansur aşkı hakla kendini dâre

Mansur aşkı hakla kendini dâre
Kementletüp asmış deyu kınaman
Ferhat Şirin için sarp kayaları
Külünk ile kesmiş deyu kınaman

Gönül bir leylânın gezer peşinde
Gâh hayalde görür gâhi düşünde
Mecnun Leylâ için dağlar başında
Öz canından geçmiş deyu kınaman

Nârın hasretinden yandı pervane
İşte ben de koydum sırrı meydane
Derdi yok sırrını dosta düşmane
Her gazada açmış deyu kınaman

Garip «Şah Sanem» den muradın alup
Yakup da Yusufu arayup bulup
Kanber de Arzunun yolunda olup
Genç yaşında göçmüş deyu kınaman

Alamadım mah yüzünün bacından
Rakiplere ölüm dosta geçinden
Dertli Kerem Aslısının öcünden
Ateşlere düşmüş deyu kınaman

Eşim gitti yetemedim ardından
Geçemedim kızıl kanat yurdundan
(RUHSATÎ) de (MİHRİ) sinin derdinden
Bulanmış da coşmuş deyu kınaman...>>


Mecidiye küstü metelik düşman

Mecidiye küstü metelik düşman
Zaten lira ile aramız yoktur.
Her kuluna bir dert vermiş Yaradan
Açıkta görünür yaramız yoktur.

Aşkın kâseleri şimdi esildi (eksildi)
Nefis turab oldu yere basıldı
Kime yâr dedimse ağyar kesildi
Sabırdan başka da çaremiz yoktur.

Kimi âsi diyor kimisi veli.
Kimisi boş diyor kimisi dolu
Kimi derviş diyor kimisi deli
Velâkin bakıyan ser'amız yoktur.

Tarikim dolmakta yetmiş yaşına
Gine dünya için bak savaşına
Günahım veznettim kendi başıma
Terazi baş vurdu abramız yoktur.

Ruhsat'ın tahtında ağ (ak) yok Yarabbi
Arkamı verecek dağ yok Yarabbi
Ramazan geliyor yağ yok Yarabbi
Satın almaya da paramız yoktur....>>


Mehpare hüsnüne perde çek dilber

Mehpare hüsnüne perde çek dilber
Görenler aklına gaflet getirir.
Ol lâli lebinden nûş eden âşık.
Cennet şarabından lezzet getirir.

Bu güzellik sana kimden mirastır?
Yoksa Zeliha'dan aldın mı destur?
Berinin elinde zehirli tastır
Biri Lokman olmuş şerbet getirir.

Biz de mecnûn olduk saçı leylâya
Hâlden bilen yok ki derdim söyleye
Güzeller toplandı gitti yaylaya
Gene bir gün gider Ruhsat getirir....>>


Melekülmevt gelir bir gün

Melekülmevt gelir bir gün
Bir kimse edemez imdat.
Geçirme vaktim gamla
Elinde var mı bir senet.

Sararlar on arşın beze
Gelir duman çöker göze.
Dört tekbir ile namaza
Dururlar eyleme inat

Gayret gör başına erken
Nasihat kabul et derken
Yılan çiyan seni yerken
Ne fayda kılmışsın feryat.

Niçin almaz keder seni
Bağlarlar derbeder seni
Kara toprak yutar seni
Ne kolun var ne bir kanat

Ölümden evvel ölmeli
Ölümü yakın bilmeli
Bana bir çare kılmalı.
Ne Şirin bilir ne Ferhat.

Ruhsati böyle bilirsin
Hem sever hem sevilirsin
Belânı sen de bulursun
Edersin sen seni berbat....>>


Muhalif esmeyiz dostun köyüne

Muhalif esmeyiz dostun köyüne
Biz bigâne sehâlardan değiliz.
Söz içinden söz anlarız be yahu
Öyle beyni kabalardan değiliz.

Destur alup pirden doldurduk çile
Aşk ile ederiz dosta gulgule
Deliktaşın yerlisiyiz esselâ
Konar göçer obalardan değiliz.

Revnakı dünyada yoktur fikrimiz
Birliğine bend olmuştur fikrimiz
İnşallah kabul eder zikrimiz.
Biz emeği hebalardan değiliz.

Tariki nakşiden tamdır postumuz
Muhannetten gayri yoktur dostumuz
Türab olduk çiğnesinler üstümüz
Mağrur olan babalardan değiliz.

Zuhur ettik Ruhsatimız verildi
Bulanık gönlümüz Hakka duruldu
Nefakamız tevhid ile çevrildi
Alıp satan ziybalardan değiliz....>>


Münacat etsem Allaha

Münacat etsem Allaha
Seni bana yazar mola?
Karşılaşsam su yolunda
Kaşın gözün süzer mola?

Sevmedim böyle merdane
Eşi gelmemiş bir tane
Siyah zülfün ak gerdana
Bölük bölük düzer mola?

Sanki huriden seçilmiş
Alhına hülle biçilmiş
Yanağında gül açılmış
Sam dokunup bozar mola?

Ruhsat sözde durmak ister
Elifine parmak ister
Gönlüm yari sarmak ister
Acep kimse sezer mola?...>>


Müptelâyım bahçenizde ötmeğe

Müptelâyım bahçenizde ötmeğe
Bülbül oldum güllerine Fatmanm
Bir eşref saatte halk etmiş mevlâ
Şeker katmış dillerine Fatmanın

Ben de yalvarırım terzi babaya
Olanca emeğim gitti hebaya
Zalim düşman metin girmiş araya
Toplar kurmuş yollarına Fatmanın.

Kerem oldum dağı taşı dolandım
Sâil oldum kapı kapı dilendim
Bahar seli gibi coştum bulandım
Karıştıkça sellerine Fatmanın.

Ruhsatî'yim bir acayip hal oldum
Yana yana ocağında kül oldum
Altın idim gümüş idim pul oldum
Yana yana hallerine Fatmanın....>>


Nasihatim budur sana bir öğüt

Nasihatim budur sana bir öğüt
Sözünü bilmeyen kuldan ırak ol.
Yoklamadan geçme her bir dereyi
Dibi görünmeyen gölden ırak ol.

Bazı köşeleri saymazam hele
Saygılı fırtına başa pek belâ.
Akıbet getirir işine hile
Aslı velet başı kelden ırak ol.

Eğer âkil isen bu sözümde dur
Vadinde durmazsa hem aslını sor
Bir insan bitevi olsa sulu kör
Kulak sağır kıç topaldan ırak ol.

Nasihatim budur alana kelâm
Dür döker ağzından vasfetmez kelâm
Dağ başında adam olmaz vesselam
Şeriat bilmeyen ilden ırak ol.

Aşık isen bir alışkın saza düş.
Sâlik isen bir doğruca ize düş
Evlenirsen bir bakire kıza düş
Yıldızı silinmiş duldan ırak ol.

Eğer yiğit isen sıradan kalma
Mesnet buldum diye fakiri yolma
Nasihatim olsun iç güvey olma
Avradından gelen maldan ırak ol.

O nice deryadır her dem alınmaz
Zamane suyuna pirinç salınmaz
Der Ruhsati âlem islâh olunmaz
Çek başın koynuna yelden ırak....>>


Nazlı yârim çıktı gitti yaylaya

Nazlı yârim çıktı gitti yaylaya
Bilmem ki cananım ne zaman gelir?
Biz de mecnûn olduk saçı leylâya
Lâleli reyhanım ne zaman gelir.

Sırma saçlar ırgalanır belinde
Şeker ile bal karışmış dilinde
Canım karar almaz gözüm yolunda
Çeşmi hurimanım ne zaman gelir.

Düştü içerime hasretin nârı
Ne olur sevdiğim tiz gelse bari
Görünmez gözüme dünyanın varı
Gitti yâru canım ne zaman gelir.

Ruhsat verdi anın için ararım
Hasret hançeriyle bağrım yararım
Tükendi sabırım yoktur kararım
Sermede dumanım ne zaman gelir.....>>


Ne ağlarsın kömür gözlüm

Ne ağlarsın kömür gözlüm
Söyle derdin sana noldu?
Sayılı gün gelir geçer
Gidiyorum günüm doldu.

Çok ağladım çektim cefa
Hiç kimseden yoktur vefa
Yâr ile sürdüğüm safa.
Şimdi bana hayâl oldu.

Her zaman çıktın karşıma
Ağu kattın sen aşıma
Bin gaza gelse başıma
Geçtiğim gine o yoldu.

Arşa çıktı ahu zarım
Ruhsat öde yandı zarım
Kimseler bilmezken sırrım
Hep âleme ayan oldu....>>


Ne bağım var ne bostanım

Ne bağım var ne bostanım
Ne malım ya Resulullah
Ne kolum var ne kanadım
Ne dilim ya Resulullah

Ne bir köşkü seyranım var
Ne bir bağı gülşenim var
Ne demim ne devranım var
Ne halim ya Resulullah

Ne bir mülkü timar sevdim
Ne bir şemsü kamer sevdim
Ne senden gayri yar sevdim
Ne bilem ya Resulullah

Ne demler sürdüm gül gibi
Ne gül sevdim bülbül gibi
Boynun eğip sümbül gibi
Melulum ya Resulullah

Ne yare Ruhsat almışam
Ne aşka firkat almışam
Ne pirden şerbet almışam
Ne lalım ya Resulullah...>>


Ne dedim neme küstün

Ne dedim neme küstün
Mevladan bulasıca
Gel beri barışalım
Viranda kalasıca

Nola sevdiğim nola
Kolun boynuma dola
Emeği gidip sesle
Boş yere yelesice

Bak şunun cunbuşuna
Ker (rastık) çekmiş kaşına
Pişman olup işine
Saçını yolasıca

Seni sevdim derinden
Kan kaynar damarından
Güzellik defterinden
İsmini silesice

Niçin eviçten uçan
Niçin ağ göğsün açan
Niçin Ruhsat' tan kaçan
Hey benim olasıca...>>


Ne kadar cevretsen vallahi inan

Ne kadar cevretsen vallahi inan
Yakup sinem kül eylesen çekerim.
El bağlayup divanında her zaman
Ölenece kül eylesen çekerim.

Beni bir bakışta ettin divane
Yanar ateş koydun bu şirin cana
Yusuf gibi bıraktırsan zindana.
Göz yaşımı sel eylesen çekerim.


Gel nazar et su dünyanın sonuna
Âşinayım mah yüzünün benine
İsin edüp kamunuzun önüne
Yüzlerimi yol eylesen çekerim.

Bühtan edüp beni dara çektirsen
Katlime hesapsız hatler döktürsen
Altmış bir yaşımda belim büktürsen
Elif kaddım dal eylesen çekerim.

Malım yokur canım île alayım
Kul eyleyin yanınızda kalayım
Ruhsatî'yim dost uğruna ö'eyim
Bu vücudum sal eylesen çekerim....>>


Nefis nere dersen ora varırdım

Nefis nere dersen ora varırdım
Ama lakin havfi rahman olmasa
Bir lahza ayrılmaz nefsin yolundan
Eğer bir kişide iman olmasa

Tutuşdu ciğerim yardı derinden
Havfim budur cehennemin narınden
Korkulur şeytanın mekrü şer'inden
Ahır nefsinde Kuran olmasa

Yalnızlık kul başuna gelmesün
Mümin olan bir havaya gelmesün
Düşmanum da dağ başında kalmasun
Kurt kuş yer cenazen yuyan olmasa

Düşünüp burasın eyleyüp teftiş
Hizmet et mürşidin kelamında piş
İki komşu ile biter cümle iş
Nere varır halin duyan olmasa

Şunun bunun inkisarın alırsın
Vaden yeter elbet bir gün ölürsün
Bir amel kıl aralıkta kalırsın
Naşi musallaya koyan olmasa

Dört tekbire niyet edince me'zin
Acep bilir mis!n ruhun pervazın
Müslümana iki şahit ki lazım
Yazık sana iyi diyen olmasa

Süratlıca götürürler mezara
Daha yeni girdin evli pazara
Hizmet eyle gözüm okur yazara
Garip kalın okumuyan olmasa

Ruhsati'yim gayri küfrü boşlayım
Gece gündüz ibadete baslayım
Aha ben de biraz haram işleyim
Sorgu hesap tartı mizan olmasa...>>


Nefsine gücü yetmeyen

Nefsine gücü yetmeyen
Öğünür pehlivanım der
Taş atar ehli tarika
Çık aradan be canım der.

Açık emmaresi olan
Ağı yok karası olan
İki üç lirası olan
Kurulur ben irfanım der.

Sureti Haktan görünür
Ahmaklar bakar yerinür
Başına bir taç vurunur
İşte ben bir sultanım der.

Alır kendine bir paye
Ömrünü verir hedaya
Nedir bilmez edep haya
Şerafette bir benim der.

Suç sende sakalı sarı
Tanıtman namusu ârı
Bütün hep liranın zoru
Yalan dünya hep benim der.

Ruhsat yaran sarıyorsun
Hesap nesep soruyorsun
Ehli tarik arıyorsun
Dünya benim düşmanım der....>>


Nereye gidem şu gönlün elinden

Nereye gidem şu gönlün elinden
Gine bir güzele sevdalanıyor.
Yeni değmiş on üç, on dört yaşına
Selvi kavak gibi ırgalanıyor.

Başına bağlamış allı bürüncek
Serden aklım gitti yüzün görüncek
Siyah zülfün mah yüzüne bölüncek
Tercan ekin gibi dalgalanıyor.

Kurban olam kaşlarının yayına.
Kemhalar yakışır suna boyuna
Baştan hatem koysam iner payına
Rakıybi görünce perdeleniyor.

Ruhsat'ım da der ki yüzün gülmez mi?
Rahmeyleyüb didem yaşı silmez mi?
Dedim bir öpücük versen olmaz mı?
Kızarmış yanaklar elmalanıyor....>>


Neyleyim feleğin ihmal işini

Neyleyim feleğin ihmal işini
İçirir her zaman sem bize bize
Alnımız bir tan günü çavmadı
Daim yoldaş oldu gam bize bize

Kişver gününün de yayı yassıldı
Aşkın kileleri doldu esildi
Kime yar dedimse ağyar kesildi
Her dem refik olur kem bize bize

Yüküm gamdır karalıyım karalı
Yandı ciğer paralıyım paralı
Yar elinden yaralıyım yaralı
Vermedi rakipler em bize bize

Rakipler set çekmiş araya bilmem
Kimden em düzelim yaraya bilmem
Neyleyim ol kaşı karaya bilmem
Nisbetle çekiyor dem bize bize

Bu sefil Ruhsati sana kul oldu
Yana yana ateşine kül oldu
Sevdana düşeli yedi yıl oldu
Dinini seversen dön bize bize...>>


Nice feryat ettim nice ağladım

Nice feryat ettim nice ağladım
Bir dem yâri bana taktırmadılar.
Ateş aldım yüreğimi dağladım
Encamı bir ocak yaktırmadılar. '

Gözleri sürmeli yanağı kiraz
Yüzünü görmeğe kasteder her gez
Bakın yalvarmadık komadım bir gez
Bir nişan yüzüğü taktırmadılar.

Ruhsatiye bu dert Haktan verildi
Çok bulanık akıyordu duruldu
Seb olan birer birer vuruldu
Neticei kelâm çaktırmadılar....>>


Bu bölümde toplam 271 adet Ruhsati şiiri bulunmaktadır.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

 

 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com